Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/443 E. 2014/11236 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/443
KARAR NO : 2014/11236
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : TERCAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2013
NUMARASI : 2009/12-2013/24

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …. Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 276 parsel sayılı 41.473,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına, aynı çalışma alanında bulunan 102 ada 2 parsel sayılı 94.745,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M..A..ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı M.. Y.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak her iki parsel için ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen süre içerisinde davacının keşif ek avansını yatırmadığı bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 15.03.2013 tarihli ara kararı, yerel bilirkişi adayları ve tespit bilirkişilerine yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilmemesi, tanık ve yerel bilirkişi adayları adlarına davetiye çıkarılmasının ve belirlenen toplam masrafın ne kadarlık süre içerisinde yatırılacağının hüküm altına alınmaması nedeniyle yasaya uygun bulunmamaktadır. Yasada öngörülen şekle uygun olmayan ara kararına dayanılarak davacının keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilemez. Davacı vekilinin, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.