YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4412
KARAR NO : 2014/8137
KARAR TARİHİ : 11.06.2014
MAHKEMESİ : ELMADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2007/98-2013/95
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı M.. B.., K.Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine, aynı davada çekişmeli taşınmazlar hakkında kendi adına tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen sırasıyla 6019, 3561 ve 981 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı M.. B.. adına; (D), (E), (F), (G) ve (H) harfleri ile gösterilen sırasıyla 2659, 4806, 7120, 1643 ve 5052 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin ise davalı Hazine adına tapuya tesciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı M.. B.. ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tapuya tescili istemine ilişkin olup, 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi hükmü uyarınca bütün davaların Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişiliklerine karşı açılması zorunludur. Somut olayda tescile konu taşınmazlar Ankara, E., K.Mahallesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Anılan mahalle, 5216 ve 5747 sayılı Kanunlar uyarınca Ankara Büyükşehir Belediye sınırları içerisine alınmıştır. O halde; husumetin Hazine ile birlikte Elmadağ Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlıklarına da yöneltilmesi gerekmektedir. Ne var ki, davacı taraf davasını sadece Hazine ve Elmadağ Belediyesi’ne yöneltmekle yetinmiş; yasal hasımlardan olan Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ise dava yöneltilmemiş; mahkemece de yargılama sıraında bu eksikliğin giderilmesi sağlanmamıştır. Taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilmesi isabetsizdir. Öte yandan; yapılan araştırma da hüküm vermek için yeterli değildir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tespit harici bırakılma tarih ve nedeni kadastro müdürlüğünden sorularak belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazların komşusu olan ve kadastro sırasında tescile tabi tutulan ..parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve varsa dayanakları getirtilip nitelikleri ve çekişmeli taşınmazları ne şekilde tanımladıkları üzerinde durulmamış, mahallinde yapılan keşifte uyuşmazlığı çözmek açısından yetersiz olan 1953 ve 1991 tarihli hava fotoğrafları üzerinden rapor alınmış, bir mahalli bilirkişi ve bir davacı tanığı dinlenilerek bunların taşınmazların geçmişten bu yana kulanım şeklini yeterince açıklayamayan beyanlarına dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Ayrıca 4721 sayılı TMK’nın 713/4. maddesinde öngörülen yasal ilanlar da yapılmamıştır. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak adına tapuya tescil isteğinde bulunmuştur. Kadastro sırasında tescil harici bırakılan bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için çekişmeli taşınmazların dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davaya dahil edilmesi sağlanmalı, bu yolla taraf koşulu sağlandıktan sonra yasal hasım olan Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, çekişmeli taşınmazların tespit harici bırakılma tarih ve nedeni kadastro müdürlüğünden sorulup belirlenmeli, çekişmeli taşınmazlara komşu olan . ve . parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve varsa dayanakları getirtilip nitelikleri ve çekişmeli taşınmazları ne şekilde tanımladıkları üzerinde durulmalı, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye doğru yukarıda belirtilen şekilde üç farklı tarihe ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda jeodezi ve fotogrametri mühendisine incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazlar hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadıkları, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ihyaya konu edilip edilmediği, imar ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, geçmişteki ve mevcut kullanım durumu ile ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, niteliğinin gözlemlenmesi amacıyla çekişmeli taşınmazın fotoğrafları çektirilerek bilirkişilerden yan kesit krokisi düzenlemeleri istenmeli, taşınmazların konumu bu fotoğraflar üzerinde işaretlettirilmeli, teknik bilirkişiden taşınmazların konumu ve tüm uygulamayı kadastro paftası üzerinde gösterir biçimde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, dava konuları 4721 sayılı TMK’nın 713/4. maddesi uyarınca usulünce ilan edilmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Taraf teşkili tamamlanmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunun tarihi ve diğer ayırt edici bilgileri hükümde gösterilmeyerek hüküm ile fen bilirkişisi raporu arasında infazda tereddüte yer bırakmayacak şekilde irtibat kurulmaması ve fen bilirkişisi raporunda (F2) ile gösterilen taşınmaz bölümünün 3560 metrekare olmasına rağmen hükümde 7120 metrekare olarak belirtilmesi de hatalıdır. Davacı M.. B.. ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.