YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4383
KARAR NO : 2014/2320
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
MAHKEMESİ : NURDAĞI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/1998
NUMARASI : 1993/86-1998/12
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan … parsel sayılı 39.000 ve … parsel sayılı 82.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen Ökkeş mirasçısı davacı Ö. K., tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında dayanılan tapu kaydı maliki Ökkeş’in diğer mirasçıları aynı nedenle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin davacı Ömer ile asli müdahillerin murisleri Bekir ve Mustafa Ömer K. adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ve asli müdahillerin dayandıkları tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ve asli müdahillerin dayandıkları Eylül 315 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı kuzeyi Cebel, güneyi Emen Gölü doğusu sahibi senet ve batıyı fosfor suyu okumakla gayrısabit sınırlıdır ve aynı zamanda davacı ve asli müdahilin kök murisi Ö.. K.. adına tespit gören dava dışı 5, 6, 7 ve 11 parsellere revizyon görmüştür. Davacı ve asli müdahilin dayandığı bu tapu kaydının miktarı 600 dönümdür, dava dışı 5, 6, 7 ve 11 parsellerin miktarı 600 dönümden fazladır; yani davacı ve asli müdahil dayanak tapu kaydındaki miktardan daha fazlasını dava dışı 5, 6, 7 ve 11 parsellerden almıştır. Mahkemece dayanak tapu kaydının dava dışı 5, 6, 7 ve 11 parsellerle birlikte dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı yöntemince araştırılmadığı gibi, taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri zilyet edildiği de belirlenmemiş, dava konusu taşınmazların tespiti 1963 yılında yapılmasına rağmen ziraat bilirkişisi taşınmazların keşfinin yapıldığı 1992 yılındaki durumu ile ilgili inceleme yapmış ve taşınmazların tespit tarihinden geriye doğru üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları uygulanmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için taşınmazların tespit tarihi olan 1963 yılından önceki 15, 20, 25 yılı kapsayacak şekilde üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; davacı ve asli müdahillerin dayanağı tapu kaydının sınırları tek tek okunup, mahalli bilirkişi ve tanıklardan tapu kaydı sınırlarında okunan cebel, Emen Gölü ve Fosfor Suyunu zeminde göstermeleri istenilmeli, fen bilirkişi tarafından gösterilen sınırlar kroki üzerinde gösterilmeli, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bu şekilde dava konusu taşınmazların dayanak tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli, daha sonra yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların 1963 yılından geriye doğru 20-25 yıl öncesinde kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kuruluna dosyanın tevdii ile dava konusu taşınmazların 1963 yılından önce üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde 15, 20, 25 yıllık periyotlar halinde uygulama yaptırılarak taşınmazların niteliği ile taşınmazlarda tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı saptanmalı, üç kişilik ziraat bilirkişisi kurulundan taşınmazların tespit tarihindeki niteliği ve bitki örtüsüyle ilgili rapor alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsamını belirtir ve keşif takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.