YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4375
KARAR NO : 2014/2319
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
MAHKEMESİ : DEVELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2008/60-2012/692
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Satı Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 5 parsel sayılı 10.510,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle O.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın 8000 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Hazinenin dayandığı Mart 1956 tarih 75 nolu tapu kaydı ve bu tapu kaydına göre davalının babası adına düzenlenen ecrimisil belgeleri 8.000 metrekare yüzölçümündedir ve güneyi kireç ocağı ve tepe okumaktadır. Bu tapu kaydı gayrısabit sınırlıdır. Dava konusu taşınmaz ise 10.510,22 metrekaredir. Mahkemece, Hazineye dayandığı tapu kaydının miktarından fazla yer verilmiş ve miktar fazlası olan bölümün rumlardan metruken Hazineye kaldığı kabul edilmiş ise de ; tapu kaydının gayrısabit sınırlı olan güney yönünü kireç ocağı ve tepe okuması nedeniyle tapu kaydının bu sınır itibariyle Hazineyi bağlayacağı ve tapu kayıt miktar fazlasının zilyetlikle kazanılabileceği gözden kaçırılmıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; Hazinenin dayanağı tapu kaydının sınırları tek tek okunup, mahalli bilirkişi ve tanıklardan tapu kaydı sınırlarında okunan sınırları zeminde göstermeleri istenilmeli, fen bilirkişi tarafından gösterilen sınırlar kroki üzerinde gösterilmeli, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bu şekilde dava konusu taşınmazın hangi bölümünün Hazinenin dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı kesin olarak belirlenerek, tapuda kayıtlı taşınmazlarda zilyetliğe değer verilemeyeceğinden bu bölümün Hazine adına tesciline karar verilmeli, tapu kayıt miktar fazlası yönünden ise yerel bilirkişi ve tanıklardan bu bölümün kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, üç kişilik ziraat bilirkişisi kurulundan bu bölümün niteliği ve bitki örtüsüyle ilgili ayrıntılı rapor alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.