Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4227 E. 2014/7178 K. 28.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4227
KARAR NO : 2014/7178
KARAR TARİHİ : 28.05.2014

MAHKEMESİ : HEKİMHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2011/59-2013/42

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu T.. Mahallesi çalışma alanında bulunan 1.. ada 1. ve 1. parsel sayılı 1000 ve 3084.28 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar miktar fazlası olarak davalı Hazine adına tescil edilmiştir. Davacılar H.. R.. A.. ve M.. A.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazların adlarına tescil edilmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar H.. R.. A.. ve M.. A..’ün davasının kabulüne, çekişmeli 1.. ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların 1/2 hisse şeklinde davacılar adlarına tarla vasfıyla tescillerine, davalı Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacılar yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Davacılar, kadastro öncesi gerçekleşen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Çekişmeli 10. ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların ifraz yolu ile geldiği 102 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tespitinin 1985 yılında kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde, on yıllık hak düşürücü sürenin tespitin kesinleşme tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiştir. 10. ada 8 parsel sayılı taşınmazın tespitinin kesinleşme tarihi ile dava tarihi olan 30.03.2011 tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmiştir. Hal böyle olunca, hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.