YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4207
KARAR NO : 2014/8769
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : AKYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2013
NUMARASI : 2011/429-2013/40
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1958 yılında kesinleşen kadastro sonucu, K. Köyü çalışma alanında bulunan, .ada . parsel sayılı 685,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. S.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. Ç.., 20.10.2011 tarihinde, taşınmazı 1986 yılında haricen satın aldığı iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süreden sonra açılması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun değildir. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinin kadastro öncesi nedenler bakımından uygulanacağı kuşkusuzdur. Eldeki davada ise; davacı taraf çekişme konusu taşınmazı 1958 yılında tapuya tescil edildikten sonraki tarih olan 1986 yılında haricen satın aldığı iddiasına dayanmaktadır. O halde; dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davada kadastro sonrası nedenlere dayanıldığı açıktır. Öyleyse, 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinın uygulama yerinin bulunmadığı da tartışmasızdır. Hal böyle olunca; iddia ve savunma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, taraf delillerinin toplanılması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.