Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4183 E. 2014/8027 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4183
KARAR NO : 2014/8027
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2012/75-2013/1301

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Yöreye ait tespit tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ve iki ayrı döneme ait (1970-1980 yılları) hava fotoğraflarının bulunup bulunmadığı açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından sorularak belirlenmesi, Mahkemece ziraat mühendisi, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde inceleme yapılarak, taşınmazın niteliği, kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı tespit edilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 1954-1975 tarihli hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazın boş arazi olarak gözüktüğü ve davacının ekonomik amaca uygun zilyetliği bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli .ada . parsel sayılı taşınmaz 07.07.2005 tarihinde ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Tespit tarihi göz önüne alındığında, 20 yıllık zilyetlik süresinin en geç başlayabileceği tarih 1985 yılıdır. Ne var ki mahkemece, 1954 ve 1975 tarihli hava fotoğrafları incelenmiştir. Ayrıca mahkemece dikkate alınan 1954 ve 1975 tarihli hava fotoğraflarının incelendiği raporda, çekişmeli taşınmaz sınırlarının tam olarak belirgin olduğu belirtildiği gibi, yargılama sırasında alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanları davacının zilyetlik iddialarını doğrular mahiyettedir. Diğer taraftan mahkemece mahallinde yapılan keşif sırasında uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi refakate alınması gerekirken, jeoloji mühendisi refakate alınarak, raporunun hükme esas alınması yerinde olmamıştır. Hal böyle olunca, 20 yıllık zilyetlik süresinin doğru olarak denetlenebilmesi için tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve harita mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte, harita mühendisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli çekişmeli taşınmaz ile komşu parsellerin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop ile jeodezi ve fotogrametri uzmanına inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın değişik yönlerden fotoğrafları çektirilmeli, komşu parsellerdeki rapor ve uygulamalar değerlendirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı A.. D.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.