YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4165
KARAR NO : 2014/8018
KARAR TARİHİ : 10.06.2014
MAHKEMESİ : KUMLUCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2013
NUMARASI : 2012/256-2013/512
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, K..Köyü çalışma alanında bulunan ..ada .. parsel sayılı 3051.18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı T.. S.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. H..,çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan keşifte hazır bulunan ziraatçi bilirkişinin hükme esas alınan raporunda taşınmazın çalılardan temizlenmek suretiyle imar-ihya edilmiş olduğu belirtilmiştir. Bu durumda 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddesinin koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığının, başka bir ifade ile imar-ihyanın tamamlandığı tarihin ve bu tarihten kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar davalının ekonomik amaca uygun zilyetlikleri olup olmadığının belirlenmesi zorunlu olup, bunu belirlemenin en iyi yöntemi de hava fotoğraflarıdır. Her ne kadar Mahkemece, davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu yönde inceleme yapılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 5’er yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyeti ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek tarafsız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyetine hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmazın hangi tarihten beri, ne şekilde tarım arazisi olarak kullanıldığı belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı H.. H.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.