Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/4160 E. 2014/3076 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4160
KARAR NO : 2014/3076
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

MAHKEMESİ : CEYHAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2012/90-2013/307

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; mülkiyeti Hazineye ait 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, davalı K. Belediye Başkanlığının 17.08.2005 tarih ve 10 sayılı encümen kararı uyarınca imar uygulamasına tabi tutularak 144 ada 1 ve 153 ada 1 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak anılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ve böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek, 144 ada 1 ve 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 119 ada 1 sayılı parselin imar öncesi eski haline (imar öncesi kadastral durumuna) dönüştürülmesi ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davanın kabulüne; Adana İli, Ceyhan İlçesi, K. Köyünde kain 144 ada 1 parsel ve 153 ada 1 parsel nolu parselin tapu kaydının iptaline ve imar uygulamasına tabi tutulan 119 ada 1 parselin kadastral mülkiyet durumunun ihyasına, (eski haline getirilmesine) ve Hazine adına tapuya tesciline” karar verilmiş; hüküm, davalı Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, Hazine adına kayıtlı iken, davalı K.. B..nin 17.08.2005 tarih ve 10 sayılı encümen kararı uyarınca başka birçok parselle birlikte imar uygulamasına tabi tutulduğu; ancak davacı Hazinenin açtığı dava sonucu Adana 2. İdare Mahkemesinin 16.02.2009 tarih ve 2009/110 Esas, 2009/148 Karar sayılı ilamıyla bu düzenlemenin iptaline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine, eldeki davada, 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın anılan düzenlemeyle 144 ada 1 ve 153 ada 1 sayılı imar parselleri olup, idari yargı yerinde verilen iptal kararıyla bu imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek; 144 ada 1 ve 153 ada 1 sayılı imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile 119 ada 1 sayılı parselin imar uygulaması öncesi durumuna dönüştürülmesini ve Hazine adına tescilini istemiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan uygulama ve alınan bilirkişi heyeti raporunun hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. Gerek rapor eki krokiden, gerekse dosyada mevcut uygulama paftasından; ihyası istenilen 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları üzerinde imar düzenlemesiyle, 151 ada 2 ve 152 ada 1 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğu izlenimi edinilmekte olup; bilirkişilerce 119 ada 1 sayılı parselin sınırları üzerinde hangi imar parsellerinin ne kadarlık kısımlarının kaldığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bilindiği üzere; kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının imar uygulaması öncesi eski hale getirilmesi; hükmün, ihyası talep edilen parsel üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Hemen belirtilmelidir ki, taraf teşkili dava şartlarındandır ve re’sen gözetilmesi gerekir. Öte yandan; imar parsellerinin dayanağı olan imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesiyle, imarla oluşan sicil kayıtlarının hukuki dayanağının ortadan kalkacağı ve illetten mücerret hale gelerek yolsuz tescil durumuna düşecekleri tartışmasızdır. Eldeki davada da kadastral parselin ihyası istenildiğine göre; mahkemece, öncelikle ihyası talep edilen 119 ada 1 sayılı parselin çap kapsamı içerisinde kalan tüm imar parsellerinin ve bunların kayıt maliklerinin tespit edilerek, dava dışı malikler bulunması halinde tamamının davada yer almalarının sağlanması, böylece taraf teşkili temin edildikten sonra, iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması; ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Diğer taraftan; yargılama sırasında davalı Belediyece, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle “geri dönüşüm imar uygulaması yapılmasına” ilişkin 26.09.2012 tarih ve 17 sayılı encümen kararı alınmış olup; bu kararının infaz edilmesi, başka bir ifadeyle kadastral parselin ihyası halinde davanın konusuz kalacağı açıktır. O halde; anılan encümen kararı uyarınca işlem yapılıp yapılmadığının ve kararın sicile yansıyıp yansımadığının araştırılması, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek sonuca gidilmiş olması da isabetsizdir. Davalı Belediye vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.