YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4156
KARAR NO : 2014/3075
KARAR TARİHİ : 21.03.2014
MAHKEMESİ : CEYHAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2012/85-2013/303
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; mülkiyeti Hazineye ait 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, davalı K.. B..nın 17.08.2005 tarih ve 10 sayılı encümen kararı uyarınca imar uygulamasına tabi tutularak 140 ada 1 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu, ancak anılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ve böylece imar parselinin sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek, 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 111 ada 1 sayılı parselin imar öncesi eski haline (imar öncesi kadastral durumuna) dönüştürülmesi ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davanın kabulüne; Adana İli, Ceyhan İlçesi, K. Köyünde kain 140 ada 1 nolu parselin tapu kaydının iptaline ve imar uygulamasına tabi tutulan 111 ada 1 parselin kadastral mülkiyet durumunun ihyasına, (eski haline getirilmesine) ve Hazine adına tapuya tesciline” karar verilmiş; hüküm, davalı Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, Hazine adına kayıtlı iken, davalı K. Belediyesinin 17.08.2005 tarih ve 10 sayılı encümen kararı uyarınca başka birçok parselle birlikte imar uygulamasına tabi tutulduğu; ancak davacı Hazinenin açtığı dava sonucu Adana 1. İdare Mahkemesinin 15.11.2007 tarih ve 2006/3473 Esas, 2007/1672 Karar sayılı ilamıyla bu düzenlemenin iptaline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine, eldeki davada, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın anılan düzenlemeyle 140 ada 1 sayılı imar parseli olup, idari yargı yerinde verilen iptal kararıyla bu imar parselinin sicil kaydının dayanaksız hale geldiğini belirterek; 140 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile 111 ada 1 sayılı parselin imar uygulaması öncesi durumuna dönüştürülmesini ve Hazine adına tescilini istemiştir. Ne var ki, mahkemece yapılan uygulama ve alınan bilirkişi heyeti raporunun hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. Gerek rapor eki krokiden, gerekse dosyada mevcut uygulama paftasından; ihyası istenilen 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları üzerinde imar düzenlemesiyle, çekişme konusu 140 ada 1 sayılı imar parseli yanında 142 ada 2 ve 145 ada 2 sayılı imar parsellerinin de oluşturulduğu izlenimi edinilmekte olup; bilirkişilerce 111 ada 1 sayılı parselin sınırları üzerinde hangi imar parsellerinin ne kadarlık kısımlarının kaldığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bilindiği üzere; kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının imar uygulaması öncesi eski hale getirilmesi; hükmün, ihyası talep edilen parsel üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Hemen belirtilmelidir ki, taraf teşkili dava şartlarındandır ve re’sen gözetilmesi gerekir. Öte yandan; imar parsellerinin dayanağı olan imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesiyle, imarla oluşan sicil kayıtlarının hukuki dayanağının ortadan kalkacağı ve illetten mücerret hale gelerek yolsuz tescil durumuna düşecekleri tartışmasızdır. Eldeki davada da kadastral parselin ihyası istenildiğine göre; mahkemece, öncelikle ihyası talep edilen 111 ada 1 sayılı parselin çap kapsamı içerisinde kalan tüm imar parsellerinin ve bunların kayıt maliklerinin tespit edilerek, dava dışı malikler bulunması halinde tamamının davada yer almalarının sağlanması, böylece taraf teşkili temin edildikten sonra, iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması; ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Diğer taraftan; yargılama sırasında davalı Belediyece, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle “geri dönüşüm imar uygulaması yapılmasına” ilişkin 26.09.2012 tarih ve 17 sayılı encümen kararı alınmış olup; bu kararının infaz edilmesi, başka bir ifadeyle kadastral parselin ihyası halinde davanın konusuz kalacağı açıktır. O halde; anılan encümen kararı uyarınca işlem yapılıp yapılmadığının ve kararın sicile yansıyıp yansımadığının araştırılması, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek sonuca gidilmiş olması da isabetsizdir. Davalı Belediye vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.