YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4117
KARAR NO : 2014/2053
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacı Hazine vekilinin, çekişmeli taşınmazın sicil kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, imar öncesi duruma dönülmesi ve ihdasen oluşan parselin yeniden Hazine adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat istekli eldeki davayı açtığı; somut olayda, … Belediyesince yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla; anılan 38 nolu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği; hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu; kabule göre de; davanın açılmasına davalı … ile … Belediyesinin yapmış oldukları işlemlerin sebep olduğu, çekişme konusu bölümün yargılama sırasında yeni kurulan … Belediyesi sınırları içerisine dahil edilerek … Belediyesi ile ilgisinin kalmadığı, ancak anılan Belediyenin yapmış olduğu işlemlerden halefiyet ilkesi gereği … Belediyesinin sorumlu olduğu halde, davalı … Belediye Başkanlığı ile … yönünden husumet yokluğundan ret kararı verilmiş olması ve bu belediyeler yararına vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olmasının doğru olmadığı gibi, hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen Seyhan Belediyesi yararına avukatlık ücretine karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı; öte yandan yine kabule göre, taşınmazın ihyasına karar verildiği halde Hazine adına tescili yönünde hüküm kurulmamış olmasının isabetsiz olduğu gibi, ihyasına karar verilen kök parselin imar planında ağaçlandırma alanında kalsa dahi, imar işleminin İdari Yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın sicilden terkinine karar verilmiş olmasının da yerinde olmadığı” hususlarına değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda “davalı … Belediye Başkanlığı hakkında bir hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine” karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda … Belediyesi tarafından yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği ve halen geçerliliğini koruduğu, anılan imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği gözetilerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, çekişme konusu bölümün yargılama sırasında yeni kurulan … Belediyesi sınırları içerisine dahil edilerek … Belediyesi ile ilgisinin kalmadığı ve bu nedenle hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen … Belediyesi yararına avukatlık ücretine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı hususu bozma ilamında vurgulanmasına ve bu bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamına uyulmakla tarafları lehine usulü kazanılmış hakkın söz konusu olacağı gözetilmeksizin, yine anılan Belediye lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi, ret sebebi aynı olan ve kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekirken her biri yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine karar verilmiş olması da isabetsizdir. Ancak, anılan bu hususlar, yargılamanın yeniden yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün 4. paragrafında yer alan “… Belediye Başkanlığı” kelimelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına; yine aynı paragrafta yer alan “1.320,00’şer TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.320,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.