YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4095
KARAR NO : 2014/12044
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : KARABÜK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/08/2013
NUMARASI : 2013/168-2013/61
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında…… Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 46, 218 ada 72, 224 ada 20, 67, 84, 91 parsel sayılı 1.381.71, 1.389.99, 3.593.80, 3.842.57, 3.878.14 ve 5.559,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 102 ada 46 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim, hibe ve satış nedeniyle davacı Ş.. T.. ile davalılar A.. T.. ve arkadaşları adına, diğer taşınmazlar aynı nedenlerle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Ş.. T.., irsen intikal ve pay satın alma iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Ş.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı 102 ada 46 parsel sayılı taşınmazın Zekeriya’dan geldiğini, taksimen Mehmet, Memiş ve Habibe’ye kaldığını, halası Habibe’nin payını 2009 yılında satın aldığını, babası Mehmet’e ait payın da kardeşi Mutiye’nin payı hariç diğer mirasçıların payını satın alması nedeniyle kendisine ait olduğunu ileri sürerek; diğer taşınmazlarda ise Habibe ve Şevki payı ile Mehmet payını (Mehmet mirasçısı olan Mutiye’ye ait pay dışındaki payları) satın aldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli 102 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak kök murisi Zekeriya’ya ait olduğu, üzerindeki evi ise murisin sağlığında tüm mirasçılarının birlikte yaptığı, davacı Şaban’ın babası Mehmet’e ait olan payın davacı adına tespit edilmiş olduğu, davacının halası olan Habibe’nin ise payını daha önce 2004 yılında Burhan’a satmış olması nedeniyle sonradan 2009 yılında Şaban’a yatığı satışa değer verilemeyeceği; davaya konu 224 ada 20, 67, 84, 91 ve 218 ada 72 sayılı parsellerin ise boş olup kimsenin kullanımında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Tarafların ortak kök murisi Z.. T..’ın mirasçıları Mehmet, Memiş, Habibe ve Ş..T.. olup, davacı Ş.. T.. Mehmet mirasçısı, Burhan ise Memiş mirasçılarındandır. Dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların tarafların ortak kök murisi olan Z..T..’dan kaldığının taraflar arasında çekişme olmadığı; mahkemece davacının iddiası netleştirilmemekle beraber (davacının tevil yollu beyanı ile) davacı ve davalı tarafın taksim hususunu da kabul ettikleri, ancak taksimen taşınmazların kime kaldığının ve mirasçılar arası pay satışlarının varlığının uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu hususta yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi, 224 ada 20, 67, 84, 91 ve 218 ada 72 sayılı parseller yönünden de muristen kalıp taksim edildiği belirtilerek tespit yapılmış olup, davada Hazine taraf olmadığı halde zilyetlik bulunmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuş; iddia ve savunma çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle tarafların her bir parsel yönünden iddia ve savunmaları netleştirilmeli, tarafların gösterecekleri tanıklar ile senet tanıkları ve gerekirse tespit bilirkişilerinin katılımı ile mahallinde keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında davacı taraf dayanağı olan 24.08.2009 ve 27.08.2009 tarihli senetler ile davalı taraf dayanağı olan 03.06.2004 tarihli senet usulünce uygulanmalıdır. Taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ne sıfatla kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişki, bilirkişi ve tanıkların yüzleştirilmesi yoluyla giderilmeli, Habibe payının Burhan’a mı davacı Şaban’a mı satıldığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmedir.
Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.