Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/409 E. 2014/8037 K. 10.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/409
KARAR NO : 2014/8037
KARAR TARİHİ : 10.06.2014

MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2012/82-2013/186

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında E.Köyü çalışma alanında bulunan . ada . parsel sayılı 10744.03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve A.. E..’nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı O.. Y.., taşınmazın zilyetliğini 1 yıl önce A.. E..’ den devir aldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve .ada . parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik hakkının tespitine, tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı A.. E.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınnmazın davacının kullanımında bulunduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme yasaya aykırı bulunmaktadır. Davanın açıldığı 17.02.2012 tarihi itibariyle, çekişmeli . ada .parsel sayılı taşınmaz dava dışı bir çok taşınmazla birlikte Kadastro Mahkemesinin 2010/97 Esas sayılı dava dosyasında davalı bulunmaktadır. Bir başka anlatımla davanın açıldığı tarih itibariyle çekişmeli . ada .parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı kesinleşmemiştir. Tutanağı kesinleşmeyen taşınmazlara karşı açılan davalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülemez. Mahkemece bu yön göz önünde bulundurularak dava hakkında mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın talep halinde Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, kullanım kadastrosundan kaynaklanan davalarda husumetin, kadastro tutanağının mülkiyet hanesinde adı yazılı tesbit maliki ile varsa tutanağın beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere yöneltilmesi gerekirken, iş bu davada davanın tesbit maliki olan Hazineye yöneltilmeden yürütülmesi ve sonuçlandırılması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan nispi karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
10.06.2014 gününde oyirliğiyle karar verildi.