YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4055
KARAR NO : 2014/3835
KARAR TARİHİ : 03.04.2014
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2012/245-2013/284
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine, K.. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında taşlık niteliğinde tespit harici bırakılan taşınmazın ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu yere yönelik Hazine tarafından daha önce aynı taleple açılan davanın reddedildiğinden, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 18. maddesinde “tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur” hükmü yer almaktadır. Çekişme konusu taşınmaz üzerinde imar-ihya faaliyetlerinin tamamlanmamış olması bu yerin ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olmasına engel teşkil etmediği gibi kesin hüküm, tarafları karar tarihinden önceki durum yönünden bağlayıcıdır. Kesin hüküm tarihinden sonra taşınmazın ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yer haline gelmesi durumunda kesin hükümden söz edilemeyeceğinden, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarında çekişme konusu taşınmazın 600-700 metrekarelik bölümüne tarla toprağı serilerek eğiminin düzeltildiği ayrıca K.. B.. yazısından taşınmazın imar planına alındığı ve konut alanı olarak planlandığı anlaşılmakta olup, çekişme konusu taşınmazın arsa veya başka bir nitelikle ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.