YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3894
KARAR NO : 2014/1897
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : KARTAL 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2012
NUMARASI : 2011/1123-2012/462
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı B.. E.. maliki olduğu 310 ada 22 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün kamulaştırmasız elatma davası sonucu verilen karar ile 419.85 m2’ye düşürüldüğünü, tapu kaydı ile fiili sınırlar arasındaki farklılık nedeniyle Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvuru sonucunda taşınmazın yüzölçümünün 366.38 metrekare olarak düzeltildiğini, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek, Kadastro Müdürlüğünün düzeltme kararının iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi uyarınca teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anılan madde uyarınca, düzeltme isteminin öncelikle Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi zorunludur. Düzeltme istemi üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Bu süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa’nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda davacı, Kadastro Müdürlüğünce verilen düzeltme kararına karşı yasal süresi içinde dava açmış olup, görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa’nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle, taraf delillerinin toplanıp, mahallinde yöntemince keşif yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.