Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3841 E. 2014/5993 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3841
KARAR NO : 2014/5993
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2013/22-2013/457

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu S.. Mahallesi çalışma alanında bulunan 202 ada 36 parsel sayılı 35.096,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar A.. Ç.. ve D.. K.., miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 27.338,96 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile, 1/2’şer paylarla davacılar A.. Ç.. ve D.. K.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ham toprak niteliğindeki yerlerden iken davacılardan A.. Ç..’nın 1985 yıllarında sürerek tarla haline getirdiği belirtilmek suretiyle tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, davacılar, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacılar yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Davacılar, imar-ihya, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ile adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak iktisaba elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Bu tür uyuşmazlıkların çözümü için objektif, bilimsel ve teknik verilerden yararlanılmalıdır. Ne var ki; mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için bu tür davalarda en önemli unsur olan hava fotoğrafı incelemesinden yararlanılmamıştır. O halde; mahkemece öncelikle kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra, 1 ziraat mühendisi ile 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinde bilirkişilere bilimsel yöntemlerle inceleme (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmeli, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenmesi) yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, başka bir anlatımla çekişmeli taşınmazın edinme sebebinde adı geçen davacılardan A.. Ç..’nın 1985 yılından önce de bu taşınmazı kullanıp kullanmadığı hususu araştırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.