YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3817
KARAR NO : 2014/4508
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
MAHKEMESİ : ŞEBİNKARAHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2012
NUMARASI : 2010/170-2012/178
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu H.. Köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 21 parsel sayılı 16187.25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı T.. B.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı D.. C.., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı D.. C.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı D.. C.. miras nedeniyle elbirliği mülkiyeti şeklinde sürdürülen zilyetlik nedeniyle muris İsmail Bayram mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca, tereke adına açılıp takip edilen davaları ya tüm mirasçıların birlikte açmaları, ya da tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesi zorunludur. Veraset ilamına göre miras bırakan İ. B.ın, davacıdan başka M.B. adında mirasçısının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Adı geçen bu mirasçı aynı zamanda davalının eşi olup, 20.6.2012 tarihli keşifte davalı tanığı olarak alınan beyanında, dava konusu taşınmazı miras bırakan İ.B.’ın kendisine verdiğini iddia etmiştir. Dosya içinde terekeye mümessil tayinine ilişkin başka herhangi bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının tek başına genel mahkemede tapu iptali ve tescil davası açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmadığından, davacıya, terekeye temsilci atanması yoluyla dava şartının sağlanması için mehil verilmesi, bu şartın sağlanması halinde davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, dava şartı olan taraf teşkili sağlanmadan davaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı D.. C..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.