Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/380 E. 2014/3297 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/380
KARAR NO : 2014/3297
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : BİNGÖL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2012/268-2013/572

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Davacı A.. D.., Ç. A. Köyü çalışma alanında bulunan kendisine ait 254 ada 5 parsel sayılı taşınmazın sınırında yer alan ve 2007 yılında yapılan kadastro sırasında yol boşluğu olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 254 ada 5 parsel sayılı taşınmazın sınırında yer alan 1503,79 metrekarelik bölümün davacı A.. D.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazı davacıya sattığı belirtilen A. E.’in taşınmaza, ot biçip hayvanlarını otlatmak suretiyle sahip çıktığı, ayrıca buranın fiilen yol olarak da kullanıldığı, davacının bu yeri satın aldıktan sonra etrafına duvar ördüğü, bundan sonra keşif tarihine göre 8 yıl önce taşlık olan bu yerin taşlarını temizlediği yerel bilirkişi, tanık ve tespit bilirkişilerin ortak beyanlarıyla anlaşılmış olup, buna göre taşınmazın taşları temizlenmek suretiyle imar-ihyasının keşif tarihinden sonraya dayandığı, dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gibi, esasen taşınmazın tarımsal nitelikte ekonomik amaca uygun kullanımının da olmadığı, davacıya bu yeri satan şahsın hayvan otlatmak suretiyle sürdürdüğü zilyetliğe de değer verilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.