Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3794 E. 2014/7811 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3794
KARAR NO : 2014/7811
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2010/331-2013/328

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı D.. Ş.., G.. ve H.. Köyleri çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında dere niteliğinde tespit harici bırakılan taşınmazın bazı bölümleri hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 13.07.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfiyle gösterilen 1.577,48 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı D.. Ş.. adına tapuya tesciline, (A) harfiyle gösterilen 3728,68 metrekare yüzölçümündeki bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı D.. Ş.. vekili, davalılar Hazine ve DSİ Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı adına tescile karar verilen (B) harfi ile işaretli bölüme ilişkin hükme yönelik davalılar Hazine ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece çekişme konusu bölümün taşkın sahasında kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 17.05.2013 tarihli ziraat ve jeoloji mühendislerinden oluşan uzman bilirkişiler çekişme konusu taşınmaz bölümünün tarım arazisi niteliğinde olduğunu ancak Bakanlar Kurulunun 13.04.1951 tarih ve 12920 sayılı kararıyla çekişme konusu taşınmazın Asi Nehrinden itibaren 100 metre mesafesinin taşkın saha olarak belirlendiğini, taşınmazın Asi Nehrine en uzak noktasının ise 400 metre mesafede olduğunu belirtmişlerdir. A.. K.. tarafından hazırlanan teknik raporda da çekişme konusu taşınmazın batı tarafındaki Asi Nehrine 100 metre mesadeki bölümünün taşkın sahasında kaldığı belirtilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, bilirkişilerden çekişmeli taşınmazın taşkın sahası içersinde kalan bölümünü gösterecek ve infaz kabiliyeti olan rapor alınarak taşkın sahası dışında kalan bölümünün davacı adına tesciline karar vermek gerekirken, bilirkişi raporlarına yanlış anlam verilerek çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümünün tamamının taşkın sahasında kaldığının kabulüyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca büyükşehir belediyesi sınırları içindeki kişilerin tüzel kişiliği kaldırılmıştır. Bu itibarla taşınmazın bulunduğu ilçe Belediye Başkanlığı ile Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumet yöneltilerek davaya devam edilmesi gerekir. Davacı D.. Ş.. vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.