Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3668 E. 2014/5606 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3668
KARAR NO : 2014/5606
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2011/658-2013/159

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında K.. Köyü çalışma alanında bulunan 1981 parsel sayılı 4625 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, taşınmazın A.. U..’un fiili kullanımında bulunduğu, şerhi verilerek tarla niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra yapılan güncelleme ile tapu kaydına A.. A..’ın kullanımında olduğu şerh edilmiştir. Davacı D.. E.. çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı D.. E.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan çekişmeli 1981 parsel sayılı taşınmazın, fiili kullanım şerhinin hatalı olduğu iddiası ile açılmıştır. Mahkemece, davacı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç mevzuata uygun düşmemiştir. Kullanım kadastrosuna ilişkin davada mülkiyet hakkının tartışılması ve tanınması mümkün olmayıp, kullanım kadastrosuna konu bir yer hakkında görülen dava dışında, mülkiyet hakkına yönelik olarak görülmekte olan ayrı bir dava varsa öncelikle mülkiyet hakkına ilişkin davanın sonuçlanması gerekir. Somut olayda, çekişmeli 1981 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespitinden önce Orman İdaresi tarafından Asliye Hukuk mahkemesinde açılan ve aktarılan davanın konusu olduğunun belirlendiği, 1981 parsel sayılı taşınmaz hakkında halen Mersin Kadastro Mahkemesinin 2008/1 Esas sayılı dava dosyasında görülmekte olan bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; zilyetlik şerhine ilişkin davada Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan mülkiyete ilişkin davanın sonucunun beklenmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı taraf vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.