Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3659 E. 2014/4859 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3659
KARAR NO : 2014/4859
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : HENDEK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2013
NUMARASI : 2012/107-2013/75

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava konusu taşınmazlar 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edildikleri, davacılar taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhin hatalı olduğunu bildirerek sadece davalı gerçek kişilere husumet yönelterek dava açtığı, tespit maliki Hazinenin davada taraf olmadan davanın sonuçlandırılmasının doğru olmadığı, bu nedenle mahkemece yasal hasım olan Hazine davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılarak taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra tüm deliller toplanarak ve 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa’ya eklenen 4. maddesi göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine, çekişme konusu 111 ada 7 sayılı parselin tespit gibi tesciline, 107 ada 1 sayılı parselin Hendek Kadastro Mahkemesinin 2010/85 Esas, 2011/13 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi kullanıcısının M.. B.. olduğu belirtilerek Hazine adına tesciline, 107 ada 2 sayılı parsel yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar F.. B.., Ü.. S.. ve A.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 24.06.2013 tarihli kısa kararında “2010/64, 2012/107 Esas sayılı dosyalar yönünden davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline”, karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ” Mahkememizin 2010/64 Esas, 2010/66 Esas ve 2012/107 Esas sayılı dosyaları yönünden açılan davaların ayrı ayrı reddine, dava konusu 111 ada 7 nolu parselin tespit gibi tesciline, dava konusu 107 ada 1 nolu parselin Hendek Kadastro Mahkemesi’nin 2010/85 Esas, 2011/13 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi kullanıcısının M.. B.. olduğu belirtilerek Hazine adına tapuya tesciline, 107 ada 2 nolu parsel yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ” karar verilerek kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 298. maddesi uyarınca, gerekçeli karar, tefhim edilen kısa karara aykırı olamaz. Kararlar arasındaki aykırılık mahkemelere olan güveni sarsıcı nitelikte olup, 10.04.1992 günlü 1991/7 Esas, 1991/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu husus da bozma nedeni olup; temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.