YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3582
KARAR NO : 2014/3669
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2012/890-2013/745
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu A. Köyü çalışma alanında bulunan 139 ada 14 parsel sayılı 1.997,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı A.. T.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 139 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince zilyetlik ile kazanım koşullarının oluşmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya içerisinde bulunan ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın bir kısmının 1985 yıllarında bağ olarak kullanıldığı ancak kullanımın 1999-2000 yılından sonra terk edildiği ve tarımsal faaliyet yapılmadığı, 2006 yılından sonra ise taşınmazın bağ dikilerek kullanılmaya başlandığı açıklanmıştır. Taşınmazın 5-6 yıl kullanılmaması terk olarak değerlendirilemez, ziraatçi bilirkişi raporu taşınmazın niteliği hususunda yeterli değildir. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından belirlenecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman sona erdiği, taşınmaz kullanılmıyor ise kullanılmama nedeninin terk iradesine dayalı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, varsa beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, ziraatçi ve jeolog bilirkişi kurullarından
taşınmazın niteliği, eğimi, toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki raporları da irdeler şekilde ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılı rapor istenmeli, taşınmazın farklı yön ve açılardan fotoğrafları çektirilmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir rapor ve harita düzenlettirilmeli; mahkeme gözlemi keşif zaptına ayrıntılı olarak geçirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.