YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3557
KARAR NO : 2014/2503
KARAR TARİHİ : 13.03.2014
MAHKEMESİ : IĞDIR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2010/180-2013/41
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında P. Köyü çalışma alanında bulunan … parsel sayılı 10000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz zilyedinin, yasal zilyetlik süresini doldurmaması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davalının itirazı Kadastro Komisyonunca kabul edilerek taşınmazın Seviş oğlu M. Y.n adına tesciline karar verilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 155 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanaklarının iptaline, 3402 sayılı Kanun’un 16/1-c maddesine istinaden taşınmazın, taşlık ve kayalık vasfıyla tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı M. Y. mirasçıları M.. Y.. ve A.. Y.. tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın zemininin yaygın taşlık oluşu, üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmıyor oluşu, üzerinde zilyetliği işaret edebilecek herhangi bir yapı bulunmayışı nedenleriyle 3402 sayılı Kanun’un 16/1-C maddesinde tanımlanan “Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerlerden olması nedeniyle davanın kabulüne, 3402 sayılı Yasa’nın 16/1-C maddesine istinaden, taşlık ve kayalık vasfıyla tespit dışı bırakılmasına karar verilmiştir. Dava, Kadastro Komisyonunca itirazı kabul edilen M. Y. hasım gösterilerek açılmış, Mahkemece verilen karar davalı M. Y. adına tebliğe çıkarılmış, muhatabın ölü olduğundan bahisle tebligatın bila tebliğ iadesi üzerine M. Y. mirasçılarına gerekçeli karar tebliğ edilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinde Seviş oğlu M. Y.’ın 14.12.1999 tarihinde vefat ettiği, işbu davanın ise 28.01.2010 tarihinde açıldığı görülmüştür. Bu durumda, davalının mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilmemiş ve davada taraf koşulu sağlanmamıştır. Öte yandan karar başlığında da HMK’nın 297. maddesine aykırı şekilde davalı olarak ölü Mastafa Yaman gösterilmiş, mirasçılar yer almamıştır. HMK’nın 297. maddesi gereğince mirasçıların mahkemenin gerekçeli karar başlığında gösterilmesi gerektiği gibi mahkemece davada taraf koşulunun da sağlanması gerekmektedir. Taraf koşulu dava şartı olup bu şart yerine getirilmeden davanın esasına ilişkin hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, mahkemece Kadastro Komisyonunca itirazı kabul edilen M. Y.’ın tüm mirasçılarını davaya dahil etmesi için Hazineye süre verilmeli, mirasçılarına usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeli, adı geçenler davaya dahil edilerek bu yolla taraf koşulu sağlanmalı, yine adı geçenlerin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup, saptanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı M. Y. mirasçıları M.. Y.. ve A.. Y..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.