YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3492
KARAR NO : 2014/3646
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
MAHKEMESİ : DALAMAN (KAPATILAN) KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2010/77-2011/175
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında K.Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 6 parsel sayılı 1308,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Ramazan oğlu M.. M..’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı M.. M.., beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Ramazan oğlu M.. M..’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı D.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa’nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa’nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4/1. maddesi; 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 20.6.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.9.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatı, kadastro tutanağının mülkiyet hanesinde adı yazılı tespit malikleri ile varsa tutanağın beyanlar hanesinde yararına şerh yazılan kişi ya da kişilere aittir. Somut olayda, davanın, tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi gerekirken, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Davacının somut olayda; tespit maliki olan Hazine yerine Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermesi şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde doğru hasma dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği, Yargıtay’ın yerleşmiş
uygulamalarındandır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının davasını Hazineye yöneltmesi imkanı tanınmalıdır. Kabule göre de HMK’nın 332/2. maddesinde açıkça “yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir.” şeklinde düzenleme getirildiği halde, mahkemece yargılama giderlerinin açıkça hükümde gösterilmemiş olması da isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.