Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3450 E. 2014/5201 K. 02.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3450
KARAR NO : 2014/5201
KARAR TARİHİ : 02.05.2014

MAHKEMESİ : YÜKSEKOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/151-2013/301

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, Güngör Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2001 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında nehir yatağı olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında tapu kaydı ve kadastro öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda yeşil renkle gösterilen 1.426,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı T.. C.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır. Somut olayda; 2001 yılında nehir yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında davacı, tapu kaydı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazine’yi hasım göstermek suretiyle adına tescil isteminde bulunmuştur. Davanın bu niteliğine göre Hazine yanında taşınmazın bulunduğu Yüksekova Belediye Başkanlığının da yasal hasım olarak davada yer alması zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece, Belediye Başkanlığına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilerek davaya dahil edilmesi sağlandıktan ve taraf teşkili koşulu tamamlandıktan sonra işin esasına girilmelidir. Kabule göre de davacı dayanağı olan 01.09.1999 tarih ve 1 sayılı tapu kaydı getirtildiği halde mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış olduğu halde davacının dayanağı olan tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için sözü edilen tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri varsa haritaları ve dayanağı olan belgeler ile birlikte ve dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulup saptanarak, revizyon görmüş ise, revizyon gördüğü taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının onaylı örneğinin tapu müdürlüğünden, varsa tapu kaydının tesisine esas alınan ilamın dava dosyasının mahkemesinden getirtilerek, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak örnekleri varsa oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar getirtilip, dosya tamamlandıktan sonra mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların gösterecekleri tanıklar, teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, keşifte3402 sayılı Yasa’nın 20. maddesi göz önüne alınarak varsa haritalar uygulanmak suretiyle; haritaların bulunmaması halinde kayıtların sınırlarına göre tapu kayıtlarının kapsamları belirlenmeli, kayıtların kapsamı belirlenirken dava dışı revizyon gördüğü taşınmazlar göz önüne alınmalıdır. Çekişmeli taşınmazın kayıt kapsamı dışında kaldığının tespit edilmesi halinde, davacının zilyetliğe de dayandığı dikkate alınarak, dava konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle (hava fotoğrafları en az üç ayrı zamana ilişkin olmalı ve dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait olmalıdır 1982, 1992 ve 2002 yılları gibi), istenilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın bulunduğu nehir yatağında ıslah çalışması yapılıp yapılmadığı yapılmış ise tarihi DSİ’den sorulmalıdır. Bundan sonra, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, çekişme konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarının örnekleri üzerinde gösterilmeli, bu yerin önceki tespit tarihindeki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı konusunda rapor alınmalı, mahallinde yapılacak keşifte dinlenilecek 2 ziraat ve 1 jeoloji mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulundan da taşınmazın öncesinin hangi nitelikte olduğu arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı, taşınmaz bölümünün nehir yatağında kalıp kalmadığı, nehir yatağından elde edilip edilmediği hususlarında ayrıntılı ve fotoğraflı rapor alınmalı, tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ve bilirkişi raporuyla denetlenmeli, keşif sonucu elde edilecek bilirkişi rapor ve krokisi tapu müdürlüğüne gönderilerek taşınmaz bölümünün daha önceden tescile konu olup olmadığı sorulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.