Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3432 E. 2014/5198 K. 02.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3432
KARAR NO : 2014/5198
KARAR TARİHİ : 02.05.2014

MAHKEMESİ : HEKİMHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2010/100-2013/32

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, K.. Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1993 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen toplam 50.577,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın Halil Tulum mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişileri yasal hasımdır. Somut olayda 1993 yılında boşluk olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazineyi hasım göstermek suretiyle adına tescil isteminde bulunmuştur. Hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca il mülki sınırları aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi sınırları haline gelmiş olup davanın bu niteliğine göre Hazine yanında taşınmazın bulunduğu Hekimhan Belediye Başkanlığı ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığının yasal hasım olarak davada yer alması zorunludur. Hal böyle olunca, Mahkemece, Hekimhan Belediye Başkanlığına ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilerek davaya dahil edilmesi sağlandıktan ve taraf teşkili koşulu tamamlandıktan sonra işin esasına girilmelidir. Tescil harici bırakılan bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının en az üç ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait (1980, 1990 ve 1995 yılları) stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. O halde mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu parsellerin kadastro tutanakları ile dayanak belgeleri bulunduğu yerden istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetine belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılmalı, çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarının örnekleri üzerinde gösterilmeli, bu yerin önceki tespit tarihindeki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı konusunda rapor alınmalı, mahallinde yapılacak keşifte dinlenilecek üç ziraat mühendisinden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulundan da taşınmazın öncesinin hangi nitelikte olduğu arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün ve kimden kime aktarıldığı konusunda ayrıntılı ve fotoğraflı rapor, tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ve bilirkişi raporuyla denetlenmeli, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilecek bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yapılmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenmeli ve bu rapor ile kroki Tapu Müdürlüğüne gönderilerek taşınmaz bölümünün daha önceden tescile konu olup olmadığı sorulmalı, davacı, murisi ve diğer mirasçılar adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yolu ile edinilen taşınmaz miktarı yönünden de araştırma yapılmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.