Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3391 E. 2014/2043 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3391
KARAR NO : 2014/2043
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : ADANA 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2010/2150-2013/875

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; K. Köyü … (2012) parsel sayılı taşınmazın 146,48 metrekarelik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen Belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini; bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de … ada 4 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ve imar parselinin tapu kaydının yolsuz tescil statüsünde olduğunu ileri sürerek; 1327 (2012) sayılı kök parselin kadastro sınırları içinde düzenlemeyle oluşturulan … ada 4 sayılı imar parselinin 146.48 metrekarelik binmeli alana isabet eden kısmının tapusunun iptali ile düzenleme öncesi kadastral parsele geri dönüşümünü teminen Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davanın kabulü ile; Adana İli, K. Köyü’nde kain ve ihdas nedeni ile oluşan 1007 m2 yüzölçümündeki 1327 nolu parselin imar düzenlemesi sonucu 07.05.2012 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide gösterildiği üzere 4974 ada 4 parsel sayılı imar parseli içerisinde kalan krokide (A) harfi ile gösterilen 146 m2’lik kısmın imarla oluşan sicil ve tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ve bu suretle 1327 sayılı kök parselin kadastral, geometrik ve mülkiyet durumuna dönülmek sureti ile eski hale ihyâsına” karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal ve eski hale ihya sureti ile Hazine adına tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece; çekişme konusu taşınmaza dayanak imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile tapu iptal ve ihya sureti ile Hazine adına tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda Seyhan Belediyesinin 37 nolu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi’nin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine vekili; çekişmeli yerin, öncesinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu halde, Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdas suretiyle tescil edilerek, adı geçen Belediyece yapılan imar uygulaması sonucunda da tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini, bilahare anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olup, böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düştüklerini ileri sürerek tapu iptal ve Hazine adına tescil ile kayıtların eski hale iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptalinin ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasanın 3/2. maddesinde öngörülen Belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması; şayet yasa gereğince Belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, Hazine’nin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek Hazinenin davasının reddine karar verilmesi; diğer taraftan, 775 sayılı Yasanın 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa ile iptal edilmiş ise de; iptal kararının bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerekeceği kuşkusuzdur. Ayrıca; kapanmış yollar bakımından da, 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi hükmü uyarınca Belediye adına tescilin öngörüldüğü ve 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesi hükmünün de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlediği bilinmektedir. Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve soruşturmanın hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Mahallinde keşif yapılmaksızın dosya ve tapu kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması doğru olmadığı gibi, bu suretle elde edilen fen bilirkişi raporunda da, çekişme konusu taşınmazın kadastral paftasına göre dağlık, taşlık ve çalılıktan ihdas edildiği bildirilmiş ise de, çekişmeli 1327 sayılı kök parselin Seyhan Belediyesi tarafından 37 nolu düzenleme bölgesinde yapılan imar uygulamasından sonra 30.05.2007 tarihinde ve ihdas beyannamesinde “172 nolu parselin yola terkininden” açıklamasıyla Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edildiği gözetildiğinde; değinilen çelişkiler giderilmeksizin, çekişme konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı (Seyhan Belediyesi’nin imar düzenlemesinden önceki niteliği ile anılan şuyulandırma işlemi sonucu akıbeti, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması sırasında nereden ihdas edildiği) ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadan ve ayrıca Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadan, anılan rapora dayalı olarak hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir. O halde, değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, yerinde keşif yapılmak suretiyle uzman bilirkişilerden, uygulamayı yansıtır kroki ile yukarıda belirtilen hususları karşılar biçimde rapor temin edilmesi; ihdas beyannamesinde belirtilen 172 sayılı kadastral parsel ile dava konusu 4974 ada 4 sayılı imar parselinin ilk tesislerinden itibaren tapu kayıtlarının (kütük sayfalarının) ve dayanak belgelerin getirtilerek yapılan imar düzenlemelerinin ve ihdas beyannamesinin irdelenip, alınacak bilirkişi raporunun denetlenmesi; toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.