YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3382
KARAR NO : 2014/3556
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : MUDANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2012
NUMARASI : 2011/263-2012/127
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu D. Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 722 parsel sayılı, 552.49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kayıt miktar fazlası olması nedeniyle zeytinlik vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı İ.. K.., irsen intikale ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ve murisi C. İ.mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı İ.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, tereke adına tescil istemiyle tapu iptal ve tescil davası isteminde bulunmuştur. Buna göre dayandığı mülkiyet hakkı elbirliği mülkiyetidir. Tereke adına dava açmak bir tasarruf işlemi olduğuna göre TMK: 701/2 ve 702/2 maddesi uyarınca tüm ortakların birlikte hareket etmeleri gerekir. Öte yandan tapu iptali ve tescil dosyalarında husumetin tapu malikine (somut olaydan Hazineye) yöneltilmesi gerekir. Davacı tarafça, Bursa Valiliği Mudanya Mal Müdürlüğüne husumet yöneltilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün 2010/7-70 Esas, 2010/86 sayılı Kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatlarının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. Yargılama sırasında yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 179/1. maddesi ile hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 119/1. maddesi uyarınca dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi zorunludur. Bu bildirim sırasında yapılan yanlışlık davanın, her zaman husumet nedeniyle reddi sonucunu doğurmamakta ve hatanın giderilmesi imkan dahilinde bulunmaktadır. Somut olayda da, dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin Bursa Valiliği Mudanya Mal Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Davacının, tespit maliki olan Hazine yerine Bursa Valiliği Mudanya Mal Müdürlüğünü hasım göstermesi şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğindedir. Temsilcide hata halinde, davanın husumetten reddedilmeyip doğru hasma dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarındandır. Nitekim, 6100 sayılı HMK’nın, “Tarafta İradi Değişiklik” başlığını taşıyan 124. maddesi ile de temsilcide yanılgı hali madde kapsamına alınmıştır. Hal böyle olunca, davanın tespit maliki Hazineye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmeli, yasal hasım durumunda bulunan Hazine davaya dahil edilerek
dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, davacının tereke adına dava açtığı ve davacı dışında başka mirasçıların da bulunduğu nazara alınarak diğer mirasçıların davaya muvafakatlerinin alınması veya C. İ. terekesine temsilci atanması için davacı tarafa süre verilmeli, bu şekilde taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulen taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilemez ve esas hakkında hüküm kurulamaz. Davacı İ.. K..’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.