Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3273 E. 2014/4317 K. 11.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3273
KARAR NO : 2014/4317
KARAR TARİHİ : 11.04.2014

MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2011/363-2013/633

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı C.. Ç.., Y. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4817,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişinin rapor ve haritasında (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmazın yirmi yıldan fazla süre ile davacı tarafından kullanıldığı ve Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri ile TMK’nın 713/1. maddesinde belirtilen imar-ihya ve zilyetlikle tescil koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen tanık beyanları yetersiz ve soyut nitelikte olup, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğraflarında hangi nitelikte olduğu yöntemince tespit edilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, TMK’nın 713/4. maddesi gereğince yasal ilan yaptırılmalı ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.