Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3261 E. 2014/2039 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3261
KARAR NO : 2014/2039
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; …l Köyü 957 (127) nolu kök kadastro parselinin, davalı … Belediyesinin 38 nolu düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması ile imar planında park alanında kalan 4959 ada 1 sayılı imar parseline gittiğini ve bu düzenleme sonucu 957 sayılı parsel sınırları içerisinde de 4851 ada 1 sayılı imar parselinin meydana getirildiğini; ancak, park alanına ayrılan yerlerin Düzenleme Ortaklık Paylarından karşılanması gerektiğini, 4959 ada 1 sayılı parselin tescilinin 3194 sayılı Yasa’nın 18. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek; 4851 ada 1 sayılı imar parselinin 957 sayılı kök parsele isabet eden kısmının tapusunun iptali ile Hazine adına tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davalı … hakkında açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar …, … Büyükşehir Belediyesi ve … Belediyesi hakkında açılan davanın reddine” karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, … tarafından yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği ve halen geçerliliğini koruduğu, anılan imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği belirlenerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, çekişme konusu bölümün yargılama sırasında yeni kurulan … Belediyesi sınırları içerisine dahil edilerek … ile ilgisinin kalmadığı, ancak anılan Belediyenin yapmış olduğu işlemlerden halefiyet ilkesi gereği … Belediyesi’nin sorumlu olduğu gözetilerek, hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilen … yararına avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Ancak anılan bu husus yargılamanın yeniden yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün 7. bendinin tamamının hükümden çıkarılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.03.2014  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.