YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3258
KARAR NO : 2014/4328
KARAR TARİHİ : 11.04.2014
MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2010/439-2013/400
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu S…Köyü çalışma alanında bulunan 143 ada 63 parsel sayılı 678,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı R.. A.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. Ş.. irsen intikale dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 143 ada 63 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı R.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eklemeli zilyetliğe dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davacı M.. Ş..’in dava konusu yeri babadan kalma olarak uzun yıllardan beri kullandığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; Mahkemece taşınmazın kimden kaldığı, kimin kullanımında olduğu açıklığa kavuşturulmamış, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanığı taşınmazın babadan kalma davacı Mustafa oğlu M.. Ş.. tarafından kullanıldığını, duruşmada dinlenen davalı tanığı Seyfettin ise taşınmazın Hüseyin oğlu M.. Ş..’den taksimle davalıya düştüğünü beyan etmesine rağmen beyanları arasındaki bu çelişki giderilmemiştir. Taşınmazlara ilişkin davalarda tanıkların taşınmazın başında dinlenmesi gerektiği halde davalı tanıklarının duruşmada dinlenmesi isabetsizdir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için yaşlı, tarafsız, taşınmazın kullanım durumunu iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalıdır. Dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın kimden kime kaldığı, kimin kullanımında olduğu hususları açıklığa kavuşturulmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılarak beyanları arasındaki çelişki giderilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
11.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.