Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3195 E. 2014/6550 K. 21.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3195
KARAR NO : 2014/6550
KARAR TARİHİ : 21.05.2014

MAHKEMESİ : GÖLE SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2010/61-2013/135

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacının, D.. Köyü kadastro çalışma alanında bulunan ve adına tespit edilen 117 ada 25 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tescil harici bırakıldığını öne sürerek bu bölümün adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde açtığı davada, taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olup; bu karar uyarınca davanın aktarıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisi Ç.. E.. A.. tarafından düzenlenen 28.06.2013 tarihli rapor ve haritada (B) harfi ile gösterilen 1604,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda fen bilirkişi tarafından verilen raporda taşınmazın dere yatağında kaldığı bildirilmiş, zirai bilirkişi tarafından verilen raporda ise eriyen kar sularının akıntısı sonucu yarımada şeklini aldığı ve çayır niteliğinde olduğunu belirtilmiştir. Uzman bilirkişiler tarafından verilen raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin, taşınmazın dere yatağı olup olmadığı hususunda jeolog bilirkişiden rapor alınması gerektiği düşünülmeksizin karar verilmesi doğru değildir. O halde doğru sonuca varabilmek için, fen ve jeolog bilirkişi ile mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıkları, huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, fen bilirkişisinden temin edilebilen renkli olacak şekilde en eski ve yeni farklı uydu fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle taşınmazın fotoğraf tarihlerindeki konumu, nasıl göründüğü, jeolog bilirkişisinden taşınmazın dere yatağı olup olmadığı, taşkınlara maruz kalıp kalmadığına dair ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra dosyada toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenip sonuca göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilerek eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.