Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3187 E. 2014/2038 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3187
KARAR NO : 2014/2038
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2011/53-2012/646

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; … (2079) parsel sayılı taşınmazın 1.773,39 metrekarelik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen Belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini; bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de … ada 2, 3 ve 4 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; … (2079) sayılı kök parselin kadastro sınırları içerisinde imarla oluşturulan K. Köyü 5590 ada 2, 3 ve 4 sayılı imar parsellerinin binmeli alana isabet eden 1.773,39 metrekarelik kısmının iptali ve Hazine adına tescili ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesinin sağlanması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı Seyhan Belediyesi hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne, dava konusu Adana ili Çukurova İlçesi K. Köyünde kain 5590 ada 2 parselde fen bilirkişinin krokili raporunda (2-A) harfi ile gösterilen 207,57 m2 yer ile 3 parselde (3-B) harfi ile gösterilen 1.591,41 m2 4 parselde (4-C) harfi ile gösterilen 2,82 m2 yer olmak üzere toplam 1.801,80 m2’lik kısmın 1.773,39 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ile kök parsele dönüştürülerek (kök parseli 1394 (2079) Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline şeklinde karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı A.. B.. vekili ve davalı Ç.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal ve eski hale ihya sureti ile Hazine adına tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı S.. B.. yönünden açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar bakımından ise, çekişmeli taşınmazların dayanağı imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiği gerekçesi ile tapu iptal ve ihya sureti ile Hazine adına tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda Seyhan Belediyesinin 37 nolu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi’nin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine vekili; çekişmeli yerin, öncesinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu halde, Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdas suretiyle tescil edilerek, adı geçen Belediyece yapılan imar uygulaması sonucunda da tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini, bilahare anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olup, böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düştüklerini ileri sürerek tapu iptal Hazine adına tescil ile kayıtların eski hale iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptalinin ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 sayılı Yasa’nın 3/2. maddesinde öngörülen Belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması; şayet yasa gereğince Belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, Hazine’nin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek Hazinenin davasının reddine karar verilmesi; diğer taraftan, 775 sayılı Yasa’nın 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa ile iptal edilmiş ise de; iptal kararının bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerekeceği kuşkusuzdur. Ayrıca; kapanmış yollar bakımından da, 3194 sayılı Yasa’nın 17. maddesi hükmü uyarınca Belediye adına tescilin öngörüldüğü ve 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 21. maddesi hükmünün de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlediği bilinmektedir. Somut olaya gelince; mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Mahallinde yapılan uygulama neticesinde temin edilen teknik bilirkişilerin raporlarının 2. sayfasının 3 nolu bendinde “dava konusu parselin bulunduğu alanda Seyhan Belediyesi tarafından 37 nolu düzenleme bölgesinde yapılan ilk uygulama sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ve imar yolu alanında kalması nedeniyle tescil harici bırakılmış olan ve krokide (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen yerlerin Adana Büyükşehir Belediyesinin 28.02.2007 tarih ve 421 sayılı Encümen kararı uyarınca yaptığı 2. uygulamada ihdasen Adana Büyükşehir Belediyesi adına oluşturularak 30.05. 2007 tarihinde tescil edildiği” bildirilmişken, 5. bendde “ilk uygulamada park ve yol alanı olması nedeniyle ihdas edilmeyen devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan (2A), (3B) ve (4C) ile gösterilen yerlerin 1394 nolu parsel altında tescil olduklarının” belirtildiği ve yine dava dilekçesine ekli 1394 sayılı kök parselin tescil bildiriminde (ihdas beyannamesinde), 622 nolu parselin terkinden ihdas edildiğinin açıklandığı gözetilerek; çelişkiler giderilmediği gibi, çekişme konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı, kadastro harici bırakılan bir yer olup olmadığı ve ne nedenle tescil harici bırakıldığı (Seyhan Belediyesi’nin imar düzenlemesinden önceki niteliği ile anılan şuyulandırma işlemi sonucu akıbeti, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması sırasında nereden ihdas edildiği) ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı ve ayrıca Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı görülmektedir. O halde, değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, ihdas beyannamesinde belirtilen 622 sayılı kadastral parselin ilk tesislerinden itibaren tapu kayıtlarının (kütük sayfalarının) ve dayanak belgelerin getirtilerek yapılan imar düzenlemelerinin ve ihdas beyannamesinin irdelenip, alınacak bilirkişi raporunun denetlenmesi; toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenler A.. B.. ve Ç.. B..na ayrı ayrı iadesine, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.