YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3176
KARAR NO : 2014/4266
KARAR TARİHİ : 10.04.2014
MAHKEMESİ : GÜLŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2013
NUMARASI : 2011/303-2013/173
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ….Köyü çalışma alanında bulunan 143 ada 59 parsel sayılı 12703,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle C.. T.. adına, 143 ada 35 parsel sayılı 10225,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle O.. T.. adına, 143 ada 38 parsel sayılı 29272,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. T.., irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanarak çekişmeli taşınmazların bazı bölümlerinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 12.04.2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (F) harfleri ile gösterilen kısımların 143 ada 59 numaralı parselden ifrazı ile davacı adına tesciline, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen kısmın 143 ada 35 numaralı parselden ifrazı ile davacı adına, aynı krokide (D) harfi ile gösterilen kısmın 143 ada 38 numaralı parselden ifrazı ile davacı adına tesciline, aynı krokide (C) ve (E) harfi ile gösterilen kısımlarla ilgili talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar Celal ve O.. T.. vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 143 ada 59 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişi raporunda (A) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümler, 143 ada 35 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterdiği bölüm ve 143 ada 38 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen bölüm hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. 143 ada 38 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişisinin (D) harfi ile gösterdiği bölüm yönünden dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporuna göre (D) harfi ile gösterilen kısmın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilmiş olmasına karşın, mahkemece bu bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; ziraat bilirkişi raporuna hangi nedenle itibar edilmediği tam olarak belirtilmediği gibi, keşif esnasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları da zilyetliğin tespiti açısından hüküm kurmaya yeterli değildir. Aynı şekilde 143 ada 59 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişisi raporunda (F) harfi ile gösterilen bölüm yönünden ziraat bilirkişi raporunda hem zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olduğu, hem de bu bölümün devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Bu çelişki mahkemece giderilmemiştir. 143 ada 59 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişisinin (A) harfi ve 143 ada 35 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişisinin (B) harfi ile gösterdiği bölümler yönünden alınan ziraat bilirkişi raporu da yetersiz kaldığı gibi, çekişmeli taşınmazların (A), (B) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümleri hakkındaki yerel bilirkişi ve tanık beyanları da zilyetlik hususunu kanıtlayacak nitelikte değildir. Öte yandan dereye bitişik olan taşınmaz bölümleri yönünden de jeolog bilirkişisinden rapor alınmamıştır. O halde doğru sonucu varılabilmesi için jeolog bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan temyize konu taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı sorulup saptanmalı, fen bilirkişisi raporunda (A), (B) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden ortak sınır ihtilafı çözümlenmeli, (D) harfi ile gösterilen bölüm yönünden zilyetlikle iktisap koşulları değerlendirilmeli, ayrıca (D) harfi ile gösterilen bölüm yönünden tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının ilgili yerlerden getirtilerek stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop ile jeodezi veya fotogrametri uzmanına inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan temyize konu çekişmeli taşınmazların niteliği, zilyetliğin süresi ve şekli konusunda rapor alınmalı, taşınmazların sınırları harita çizim programı vasıtasıyla fotoğraflara yansıtılmalı, dereye bitişik olan taşınmazların aktif dere yatağı olup olmadığı ve özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, davacı ve bayi adına 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca belgesiz zilyetlikten edinilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalılar Celal ve O.. T.. vekili ve davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı şahıslara iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.