Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3148 E. 2014/4247 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3148
KARAR NO : 2014/4247
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : TÜRKELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2013
NUMARASI : 2011/252-2013/6

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, .. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 11.12.2012 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 24,55 ve 34,39 metrekarelik taşınmazların 114 ada 55 parsel sayılı taşınmazın alanına eklenerek yeni oluşacak 114 ada 55 parsel sayılı taşınmazın alanının 296,96 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlenen edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Tescili talep edilen taşınmaz bölümlerinin tapuda kayıtlı olup olmadığı ve neden tespit harici bırakıldığı hususu sorulmamış, dava konusu taşınmaz paftasında dere olarak görünmesine rağmen uzman jeolog bilirkişisinden rapor alınmamış, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında gerekli ilanlar yaptırılmamıştır. O halde mahkemece; dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığı ve neden tespit harici bırakıldığı hususu sorulmalı, uzman fen bilirkişisi, jeolog ve ziraat bilirkişiden oluşan bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı, derenin etkisinde kalıp kalmadığı, özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır. Diğer taraftan, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince dava konusunun yöntemince ilan edilip 3 aylık itiraz süresinin beklenilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince belgesizden zilyetlikle edinilebilecek taşınmaz miktarı kuru arazide 100 ve sulu arazide 40 dönümü aşmayacağından davacının zilyetlikle edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı, tapu ve kadastro müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı olarak tescil davası açıp açmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmaması da isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.