Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3131 E. 2014/4243 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3131
KARAR NO : 2014/4243
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : MANAVGAT KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2003/203-2013/15

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 189 ada 90 ve 91 parsel sayılı 27296,01 ve 19458,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle verasette iştirak hükümleri uyarınca M.. K.., M.. K.., V.. K.., H.. E.. ve M.. K.. adına tespit edilmiştir. Davacılar A.. O.. ve A.. D.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların murisleri M.. O.. mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 189 ada 91 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının iptaline, taşınmazın fen bilirkişisinin 14.01.2013 tarihli raporu ekinde bulunan krokisinde (A) ile pembe renkle gösterilen 1838,36 m² miktarındaki kısmının Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 189 ada 90 parsel sayılı taşınmaz ile 189 ada 91 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile pembe renkle gösterilen kısmın dışında kalan 17620,17 m² miktarındaki kısmının ise davacı ve davalıların ortak murisleri olan M.. O.. mirasçıları adına payları oranında davacılar ve davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı M.. K.. ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların üçüncü şahıstan mı satın alındığı yoksa kök muris M.. O..’dan mı kaldığı hususunda alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanları çelişkili olduğu gibi, müşterek muris M.. O.. terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmışsa çekişmeli taşınmazların kime kaldığı hususunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Ayrıca 189 ada 91 parsel sayılı taşınmazın M. H. isimli şahıstan satın alınıp alınmadığı ve bu kişinin üçüncü şahıs olup olmadığı yeterli şekilde araştırılmamış, diğer yandan kök muris M.. O.. terekesi kapsamındaki tüm taşınmazların tapu kayıtları getirtilmek suretiyle taşınmazların akıbetleri de belirlenmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için Mehmet Okudan terekesine dahil olan taşınmazların tümü belirlenmeli, mahallinde çekişmeli taşınmazların bulunduğu yeri iyi bilen, yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte çekişmeli taşınmazların üçüncü şahıstan mı satın alındığı yoksa kök muris M.. O..’dan mı kaldığı hususu açıklığa kavuşturulmalı, taşınmazların M.. O..’dan kaldığı belirlendiği takdirde terekesinin tüm mirasçıları ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı belirlenmeli, taksim yapılmış ise taksim tarihi kesin olarak tespit edilmeli, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazların kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, özellikle çekişmeli 189 ada 91 parsel sayılı taşınmazın tespit bilirkişisinin beyan ettiği gibi Mahmut Hoca isimli şahıstan satın alınıp alınmadığı ve bu kişinin M.. O.. mirasçıları karşısında üçüncü şahıs olup olmadığı netliğe kavuşturulmalı, ispat külfetinin taksime ve satın almaya dayanan tarafa ait olduğu göz önünde bulundurulmalı, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık sözleri, terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de; Hazine davada taraf olmadığı ve 3402 sayılı yasanın 30. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığı halde çekişmeli 189 ada 91 parsel sayılı taşınmazın içerisinde bulunan ve fen bilirkişisinin 14.01.2013 tarihli raporu ekinde bulunan krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümünün Hazine adına tesciline karar verilmesi de isabetsiz olup; davalı M.. K.. ve arkadaşlarının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.