Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3106 E. 2014/5443 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3106
KARAR NO : 2014/5443
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : AKSEKİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2011
NUMARASI : 2011/41-2011/41

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Y.. Beldesi çalışma alanında bulunan 1.. ada 1.. parsel sayılı 49.666,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması ve kimsenin zilyetlik iddiasında bulunmaması sebebiyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar H.. K.. ve müşterekleri, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 1.. ada 1.. parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1/3 payının Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/17 Esas nolu veraset ilamındaki Süleyman Kaplan mirasçıları adına miras hisseleri oranında, 1/3 payının Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/18 Esas nolu veraset ilamındaki Halil Kaplan mirasçıları adına miras hisseleri oranında, 1/3 payının Akseki Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/16 Esas nolu veraset ilamındaki Mehmet Kaplan mirasçısı adına miras hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap şartları gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık, taşınmazın evvelinin davacılar murislerine ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını ancak 1975 yılından beri taşınmazda zilyetlik sürdürülmediğini beyan etmişler, uzman ziraat bilirkişi de taşınmazın 18- 20 yıldır işlenmediğini ve taşınmaz içinde komşu parselden gelmiş olan kaya parçalarının bulunduğunu bildirmiştir. Beyan olunan 1975 yılına kadar davacılar murisleri yararına zilyetlik ile mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilse dahi tespit gününe kadar çekişmeli taşınmazda davacıların zilyetliklerinin bulunmadığı belirlenmiş olduğuna göre 20 yıldan fazla süre ile kullanılmayan taşınmazda zilyetliğin terkedilmiş olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.