YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3078
KARAR NO : 2014/11159
KARAR TARİHİ : 13.10.2014
MAHKEMESİ : SELENDİ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2013
NUMARASI : 2007/651-2013/27
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….Köyü çalışma alanında bulunan 153 ada 107, 110 ve 108 parsel sayılı sırasıyla 2.593.60, 3.497,41 ve 3.529,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 153 ada 107 ve 110 sayılı parseller davalı M.. K.., 108 sayılı parsel ise davalı D.. K.. adına tespit edilmiştir. Davacı Z.. A.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların miras payı oranında adına tescili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında Yonis ve A.. A.., tapu kaydına dayanarak, tapu kaydındaki hisseleri oranında adlarına tescil istemi ile davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 153 ada 108 parsel sayılı taşınmaz 4 pay kabul edilerek, 1 payının V.. A…oğlu müdahil davacı A.. A.., 1 payının V..A.. oğlu müdahil davacı Y.. A.., 1 payının V.. A.. kızı davacı Z.. A.., 1 payının davalı D.. K.. adına, çekişmeli 153 ada 107 ve 110 parsel sayılı taşınmazlar 4’er pay kabul edilerek, 1’er payının V.. A.. kızı davacı Z.. A.., 3’er payının V..A.. kızı davalı M.. K.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar D.. K.. ve M.. K..vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, müdahiller ile davalıların dayandığı 25.08.1995 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kaydının taşınmazları kapsayıp kapsamadığı saptanmadan, taşınmazlar tapusuz kabul edilerek muris V.. A..nın terekesine ait olduğu gerekçesi ile davacı ve müdahillerin miras payları oranında davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, dayanılan tapu kaydına göre davacı Zübüde’nin tüm payı satışla kayıt maliklerine intikal etmiş; adı geçenin kayda dayalı hakkı kalmamıştır. Tapu kaydının taşınmazları kapsaması halinde bu durum önem kazanacağından, tapu kaydının taşınmazlara uygulanarak kapsamının belirlenmesi zorunludur. O halde doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, yeniden yapılacak keşif sırasında dayanılan tapu kaydı, 3402 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişi aracılığı ile yöntemince taşınmazlara uygulanmalı, gayri sabit hudutlu olan tapu kaydının miktarına itibar edilerek çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanmalı, tapu kayıdnın taşınmazları kapsaması halinde davacı Zübüde payının tapu kaydındaki payı olacağı göz önünde bulundurularak tapu kaydında yapılan pay satışları dikkate alınmalı, tapu malikleri arasında fiilen bir paylaşma olup olmadığı araştırılmadır. Taşınmazların tapu kayıt kapsamı dışında kalması halinde muris Veli terekesinin paylaşıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre terekeye tabi taşınmazlarda TMK’nın 701 ve 702. maddeleri gereğince bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı miras payları oranında dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmadığı, davalı Döndü’nün, Veli terekesine karşı üçüncü kişi durumunda bulunduğu göz önünde tutulmalı ve bundan sonra tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.