Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3067 E. 2014/2599 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3067
KARAR NO : 2014/2599
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : ARDAHAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2012/23-2013/239

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu Ö. Köyü çalışma alanında bulunan … ada 2 parsel sayılı 6240,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle Daştan Şamdanlı mirasçıları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı O.. Ş.., tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında Y.. E.. ve arkadaşları davacı ile aynı sebeplere dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve asli müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının dayanmış olduğu tapu kayıtlarının mevki ve hudutları itibariyle çekişmeli taşınmaza uymadığı, davalıların dayanmış olduğu tapu kaydının ise çekişmeli taşınmaza uyduğu ve davalıların zilyetliğinde olduğu anlaşıldığından yazılı olduğu şekilde karar verilmişse de mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri getirtilmeden yerel bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanlarına dayalı olarak yapılan kayıt uygulaması nedeniyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi, davacı delil listesinde dört tane tanık ismi bildirdiği halde 10.10.2012 tarihli keşif ara kararında bu tanıkların nasıl hazır edileceğinin belirtilmemesi hatalı olmuştur. Doğru sonuca varılabilmesi öncelikle davacı ve davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile komşu parsel tutanakları ile dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra taşınmaz başında taşınmazı iyi bilen elverdiğince yaşlı, tarafsız şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı, tespit bilirkişi, mahalli bilirkişi ve tanıklar HMK’nın 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrılmalıdır. Tespite dayanak olan tapu kaydı ile davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları tüm hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişi yardımı ve teknik bilirkişi eli ile zeminde gösterilmesi sağlanmalı; gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaretlenmeli; tapu kayıtlarının kapsamı kesin olarak belirlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli ve tapu uygulamasını gösterir ayrıntılı krokili rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan tapu kapsamında kaldığı belirlenecek bölümlerin tapu malikleri arasında taksim edilip edilmediği, tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm olması halinde ise taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime geçtiği, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, tarafların ortak miras bırakanından kalıp kalmadığı, miras bırakandan kalmış ise terekesinin tüm mirasçıların ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.