YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/305
KARAR NO : 2014/2425
KARAR TARİHİ : 11.03.2014
MAHKEMESİ : BOYABAT SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2011/959-2013/785
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı A. K. terekesi temsilcisi İ.. K.., K. Köyü çalışma alanında bulunan kendilerine ait … ada… parsel sayılı taşınmazın sınırında yer alan ve 2007 yılında yapılan kadastro sırasında çıkmaz yol niteliği ile tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı, kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmazın, kendilerine ait … ada … parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu; anneleri Alime’ye ait ve bahçe olarak kullanılan bir taşınmaz iken ölümüyle mirasçılarına kaldığını iddia etmiştir. Dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile davalı köy muhtarının aynı yöndeki açıklamalarından çekişmeli taşınmazın öncesinin davacıların murisi Alime’ye ait olduğu ve üzerinde eskiden mevcut olan evin bahçesi olarak kullanıldığı, mevcut yolun kadastrodan 10 yıl önce açıldığı anlaşılmaktadır. Bir kısım tanıklar ise önceden küçük bir samanlık yolu bulunduğunu açıklamışlardır. Dava dışı Mustafa Maviş, mahkemeye sunduğu dilekçesinde bu yolun, komşu 6 parsel sayılı taşınmazdaki samanlığına gelip gitmesi için davacı tarafça 2000 yılında verildiğini belirtmiştir. Bu durumda ihtilaf, öncesi Alime’ye ait olduğu anlaşılan taşınmaz üzerinde eskiden küçük bir samanlık yolunun bulunup bulunmadığı, varsa çekişmeli taşınmaz bölümünün içinde kalıp kalmadığı, kadastrodan yaklaşık 7-8 yıl önce yol olarak kullanılmaya başlanan çekişmeli taşınmaz bölümünün yol olarak kullanılmasına Alime mirasçılarının tümünün muvafakatinin bulunup bulunmadığı; bu bölümün kullanılmasına izin verilmişse iznin geçici ihtiyaç için ve geçici bir süre ile mi verildiği yoksa zilyetliklerinden yol lehine tümüyle mi vazgeçtikleri hususlarında toplanmaktadır. Ne var ki mahkemece, taşınmazın aynına ilişkin davalarda tanık ve bilirkişilerin taşınmaz başında dinlenmeleri zorunlu bulunduğu halde bir kısım tanıklar duruşmada dinlenmiş, gerek keşifte ve gerekse duruşmada dinlenen bilirkişi ve tanıklardan ihtilaf konusu hususlarda ayrıntılı beyanları sorulmamış, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte rapor alınmamıştır. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için, mahallinde tüm yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümü içinde eskiden küçük bir samanlık yolunun bulunup bulunmadığı, varsa neresi olduğu, çekişmeli taşınmaz bölümünün yol olarak kullanılmasına Alime mirasçılarının tümünün muvafakat ve rızasının bulunup bulunmadığı, yol olarak kullanıma izin verilmişse bu iznin geçici bir kullanım için ve geçici bir süreyle verilmiş olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye olanak sağlar şekilde ayrıntılı harita ve rapor düzenlemesi istenmeli, çekişmeli taşınmaz bölümü içinde daha eskiden küçük bir samanlık yolu bulunduğu hususunda çelişkili beyanların ortaya çıkması halinde, çekişmeli taşınmazın mevcut haliyle yol olarak kullanılmaya başlandığı tarihten bir kaç yıl öncesine ait yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının olup olmadığı araştırılarak mevcut olması halinde getirtilip uzman harita mühendisi bilirkişi tarafından incelenmesi ve çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde daha önceden mevcut bir samanlık yolu bulunup bulunmadığını tespit etmesi istenmeli; dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin bulunmakla 4721 sayılı Medeni Kanun’un 713. maddesi uyarınca yasal ilanları yaptırılarak itiraz süresi beklenmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
11.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.