Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3047 E. 2014/3503 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3047
KARAR NO : 2014/3503
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : İSPİR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2008/57-2013/35

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Y. Mahallesi çalışma alanında bulunan 203 ada 65, 207 ada 12, 38 ve 40, 215 ada 1, 216 ada 2 ve 220 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ş.. Y.., 203 ada 66, 68 ve 125 parsel sayılı taşınmazlar aynı sebeple ve eşit hisselerle davalılar Ş.. Y.. ve N.. Y.., 205 ada 13 parsel sayılı taşınmaz aynı sebeple davalı K.. K.., 205 ada 12 ve 207 ada 41 parsel sayılı taşınmazlar aynı sebeple davalı N.. Y.., 213 ada 7, 214 ada 8 ve 221 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar aynı sebeple davalı H.. Y.. adına tespit edilmiştir. Davacı C.. Ç.., miras yoluyla gelen hakka daynarak taşınmazların miras bırakan A. Y. mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Yasa’nın 36/1 ve HMK’nın 324. maddesi gereğince reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, yargılama sırasında ölen davacı C.. Ç.. mirasçılarından S.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen kesin sürede belirtilen giderler yatırılmadığından bahisle 3402 sayılı Kanun’un 36/1. ve HMK’nın 324. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş ise de hüküm dosya kapsamı ve yasal düzenlemelere uygun değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesindeki düzenleme, 6100 sayılı HMK’nın 324. maddesindeki delil avansı düzenlemesine göre özel hüküm olması nedeniyle, somut olayda 3402 sayılı Kanun’un 36. maddesinin uygulanacağı kuşkusuzdur. Taraflardan her biri, 3402 sayılı Kanun’un 36. maddesi gereğince, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. 3402 sayılı Kanun’un 36/1. maddesi gereğince avans yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Bu durumda verilecek karar ise, davanın esasına ilişkin olup, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır. Mahkemece de verilen kesin süre içerisinde keşif gideri yatırılmadığından 3402 sayılı Yasa’nın 36/1 ve HMK’nın 324. maddeleri uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 3402 sayılı Kanun’un 36. maddesinin uygulanabilmesi için; öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi gerekmekte olup, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da, bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmeli, bu ara kararına uymamanın sonuçları, hazır bulunan davacıya ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmelidir. Somut olayda; dava, muris A. Y.’un tüm mirasçıları adına tescil istemi ile açıldığı halde murisin verasete esas nüfus kayıtları veya veraset ilamı getirtilerek dosya tamamlanmadan keşif günü verildiği gibi 27.12.2012 tarihli celsede “keşif gününden 30 gün önce” keşif giderinin depo edilmesi için kesin süre verildiği halde davacı tarafa gönderilen ihtara “keşif gününe kadar” yazılarak ara karar ile ihtar arasında çelişki oluşturulmuş, usule uygun bir ihtar yapılmamıştır. Dosya keşfe hazır hale getirilmeden keşif ara kararı kurulması ve usulüne uygun olmayan ihtara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi 3402 sayılı Kanun’un 36/1. maddeleri gereğince avans yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerektiği halde, Mahkemece, davalı N.Y.’un 205 ada 12 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davayı kabule yönelik beyanı da göz ardı edilerek karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.