YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3023
KARAR NO : 2014/15395
KARAR TARİHİ : 16.12.2014
MAHKEMESİ : YERKÖY KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2006
NUMARASI : 1996/30-2006/11
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında S… Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 2 parsel sayılı 1450 m2, 110 ada 39 parsel sayılı 8500 m2, 103 ada 22 parsel sayılı 7300 m2, 101 ada 2 parsel sayılı 27187 m2, 111 ada 98 parsel sayılı 87460 m2, 130 ada 15 parsel sayılı 23670 m2, 112 ada 16 parsel sayılı 4764 m2, 111 ada 58 parsel sayılı 25400 m2, 111 ada 139 parsel sayılı 88951 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar V.. S.. ve arkadaşları tarafından davalılar Ç.. Ş.. ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. A.. Z.., K.. Ç.., B.. B.., K.. B.. ve Ç.. Ş.. satın almaya dayanarak davaya katılmışlardır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsellerin tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 111 ada 98 parsel sayılı taşınmazın davalı H.. Ş.., 103 ada 22 parsel sayılı taşınmazın davalı H.. Ş.., 114 ada 2, 110 ada 39, 101 ada 2, 130 ada 15, 112 ada 16, 111 ada 58 ve 139 parsel sayılı taşınmazların ise tarafların ortak miras bırakanı S. Ş. mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, katılan davacılar A.. Z.., K.. Ç.. ve K.. B.. ile davalı Ç.. Ş.. tarafından temyiz edilmiştir.
1- Müdahillerden A.. Z..’ın 130 ada 15, K.. Ç.. ve K.. B..’ün 111 ada 139, B.. B..’ün 111 ada 98 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yapılan incelemede; mahkemece, müdahillerin talebi yönünden esasa girilerek karar verilmiştir. Ancak A.. Z.. 1998, K.. Ç.. 8.2.2001, B.. B.. 7.9.2002, K.. B.. ise 8.12.2001 tarihinde dava konusu taşınmazları kadastro tespitinden sonra haricen satın aldıkları iddiasına dayanmışlardır. Kadastro hakimi tespit gününe kadar doğan uyuşmazlıkları çözmekle görevli olup bu tarihten sonraki hukuki nedene dayanan uyuşmazlıkları çözmek Kadastro Mahkemesinin görevi dışındadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen göz önünde bulundurulması zorunludur. Hal böyle
olunca; mahkemece müdahillerin davası yönünden mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile 130 ada 15, 111 ada 98 ve 139 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili hükmün BOZULMASINA,
2- Davalı Ç.. Ş..’in 101 ada 2 ve 114 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyizine gelince; davalı Ç.. Ş.. taşınmazların ortak muris K. S. kaldığını ancak bir kısım mirasçıların payını satın aldığını ileri sürmüş, ne var ki mahkemece davalının bu iddiası yeterince araştırılmamıştır. Dosya içerisinde çoğu okunaksız ve fotokopi şeklinde satış senetleri mevcut olduğu halde davalıya bu senetlerden hangisine dayandığı, dayandığı senetlerin okunaklı asıllarının mevcut olup olmadığı sorulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15/3. maddesi hükmüne göre iştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerden biri veya bir kaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için; davalı Ç.. Ş..’e hangi mirasçıların payını hangi tarihte satın aldığı, varsa senedinin ibrazı, dosya içerisinde bulunan okunaksız fotokopi şeklindeki senetlerden biri ya da bir kaçına dayanması halinde aslının istenilmesi, senet sunamaması halinde tapusuz taşınmazlardaki pay devrinin her türlü delille ispatlanabileceği göz önünde bulundurularak bildirmesi halinde tanıklarının dinlenmesi, tespitten sonraki hukuki nedene dayanan uyuşmazlıkları çözmek Kadastro Mahkemesinin görevi dışında olduğunun hatırda tutulması, iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp, birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Ç.. Ş..’in temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile 101 ada 2 ve 114 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hükmün BOZULMASINA, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.