Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/3019 E. 2014/3950 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3019
KARAR NO : 2014/3950
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : BARTIN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2013
NUMARASI : 2006/51-2013/4

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, …Köyü çalışma alanında bulunan, 111 ada 59 parsel sayılı 1.912,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı R.. T.. adına, 112 ada 43 ve 48 parsel sayılı sırasıyla 1.206,68 ve 868,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı gerekçelerle Recep, Ayşe, Naile ve D.. T.. adına tespit edilmiştir. Davacı D.. T.., satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 111 ada 59 parsel sayılı taşınmazın tamamı, 112 ada 43 ve 48 parsellerdeki davalı R.. T.. payına yönelik olarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı D.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 111 ada 59, 112 ada 43 ve 48 parsel sayılı taşınmazlar tapuda kayıtlı olmayıp, taksim ve zilyetliğe göre tespit edilmiş; davacı satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Davalı R.. T.. ise davacı tarafın dayandığı satış senetlerindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir. O halde taraflar arasındaki ihtilaf, çekişmeli taşınmazların, dosyada mevcut satış senetleri ile davalı R.. T.. tarafından satılıp satılmadığı noktasındadır. Mahkemece davacı tarafından sunulan satış senetleri, keşif sırasında fen bilirkişi marifetiyle çekişmeli taşınmazlara uygulanarak sınırları belirlenmediği gibi, söz konusu satış senetlerinin tanıkları da dinlenmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle satış senedindeki imzanın davalı R.. T..’a ait olup olmadığı yönünde yönetimince imza incelemesi yapılmalı, mahallinde 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve senet tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, dosya kapsamında mevcut satış senetleri yöntemince zemine uygulanmalı, sınırları belirlenmeli, çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı denetlemeye elverişli kroki ve raporlar ile tespit edilmeli, davacının yurt dışında oturduğu dikkate alınarak satış suretiyle zilyetliğin kısa elden teslim edilip edilmediği, özellikle satıştan sonra davalı R.. T..’ın çekişmeli taşınmazlarda sürdürdüğü zilyetliğin davacının eşinin dedesi olmasından dolayı davacıya atfen feri zilyet olarak mı, yoksa asli zilyet olarak mı sürdürdüğü hususlarında tek tek ve olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi
kurulu, senet tanıkları ve taraf tanıklarından sorulup saptanmaya çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, senetlerde imzası bulunan tanıklardan, senetlerin nerede ve ne amaçla düzenlendiği, zilyetliğin senet alıcısına devredilip devredilmediği hususlarında bilgi alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.