Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2994 E. 2014/5910 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2994
KARAR NO : 2014/5910
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2012/1363-2013/1156

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar, kendilerine ait S.. Köyü çalışma alanında bulunan 4.. parsel sayılı 20,300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın kadastro tespiti sırasında sınırlarının tespitinde teknik hata yapıldığını belirterek fenni hataların düzeltilmesi istemiyle Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın yüzölçümünün 21.551,33 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Tapu Müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklama ve talebe göre dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesine dayalı, teknik hataların düzeltilmesi davasıdır. 3402 sayılı Yasa’nın “Hataların Düzeltilmesi” başlıklı 41. maddesi uyarınca, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re’sen düzeltilir ve düzeltme kararı, ilgili taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ edilir. Yine aynı madde uyarınca, ilgilileri tarafından düzeltme kararının kaldırılması istemiyle tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılabilir. Dava açılmadığı takdirde düzeltme kararı kesinleşir ve tapu kaydına işlenir. Maddenin açıklanan içeriği karşısında, Sulh Hukuk Mahkemeleri, sadece Kadastro Müdürlüğü tarafından düzeltme yapılmasına karar verilmesi ve buna karşı tebliğden itibaren 30 gün içinde dava açılması halinde görevlidir. Ancak, idare tarafından düzeltme talebinin reddedilmesi ya da 30 günlük sürenin geçirilmesi halinde görevli mahkemenin neresi olduğu hususunda Kadastro Kanununda bir hüküm bulunmadığından bu hallerde görev kurallarının 6100 sayılı HMK’na göre belirlenmesi gerekir ve bu tür davalar malvarlığı haklarına ilişkin bulunup çekişmeli yargı işi olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca görevli mahkeme aslîye hukuk mahkemeleridir. Diğer taraftan, teknik hataların düzeltilmesine ilişkin davaların, müşterek sınırda aleyhine değişiklik yapılan taşınmaz bulunması halinde, bu taşınmazların maliklerine karşı yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, davacılar, teknik hataların düzeltilmesi için Kadastro Müdürlüğüne başvurmuşlar ancak Kadastro müdürlüğünce hatanın idari yoldan düzeltilemeyeceği belirtilmiş; başka bir ifadeyle düzeltme istemi reddedilmiştir.
Yukarıda açıklanan görev kuralları gereğince teknik hataların düzeltilmesi istemine ilişkin bulunan bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Her ne kadar dava başlangıçta Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış ve mahkemece görevsizlik kararı verilmiş ise de bu karar Yargıtay incelemesinden geçmediği için Sulh Hukuk Mahkemesini bağlamamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, dosya içinde bulunan fen bilirkişi raporlarından, taşınmazın fiili sınırları ile taşınmazın haritası arasındaki farkın komşu 485 parsel sayılı taşınmaz ile aradaki müşterek sınırdan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın 485 parsel sayılı taşınmaz malikine yöneltilmesi gerekirken davada taraf sıfatı bulunmayan Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafın HMK’nın 124. madde uyarınca iradi taraf değişikliği talebinde bulunmaması halinde davanın usulden reddine, talepte bulunulması halinde ise taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken yanlış hasma yöneltilen davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Diğer taraftan, mahkeme kararında çekişmeli taşınmazın haritasında komşu parsel ile müşterek sınır değiştirilmeden, taşınmazın tapu kaydında yazılı yüzölçümünün, sadece zemindeki fiili sınır esas alınarak hesaplanan yüzölçümü miktarına göre düzeltilmesine karar verildiğinden, bu kararın infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtilafın çözülebilmesi için; mahkemece görevsizlik kararı verilmeli, dosyanın görevli mahkemeye devri sağlandığı takdirde görevli mahkemece, çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanak örneği, ilk tesis kadastrosuna ait pafta haritası, ölçü krokisi, ölçü çizelgesi ve hesap cetveli getirtilerek mahallinde harita mühendisi fen bilirkişi eliyle yeniden keşif yapılarak, kadastro tespiti sırasında, hesap hatası, tersimat hatası, ölçü hatası veya sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesi ve buna ilişkin yönetmelik hükümlerine uygun şekilde araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, 12.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.