YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2945
KARAR NO : 2014/7199
KARAR TARİHİ : 29.05.2014
MAHKEMESİ : PAZARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/716-2013/452
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar Hüseyin ve N.. M.., M.. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, uzman fen bilirkişisi M.. G.. tarafından tanzim edilen 06.02.2013 havale tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 10.457,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne ayrı bir parsel numarası verilerek 1/2’şer hisse ile davacılar Hüseyin ve N.. M.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın komşusu olan parsellerin kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilerek nitelikleri belirlenmemiş, mahallinde yapılan keşifte bir mahalli bilirkişi, iki davacı tanığı dinlenerek ve ayrıca hava fotoğrafları üzerinde usulünce inceleme yapılmaksızın, teknik bilirkişilerin taşınmazın niteliği ve zilyetlik süreleri konusunda yeterli olmayan raporlarına dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Kadastro Müdürlüğünden gönderilen cevaba göre; dava konusu taşınmaz, 26.06.1963 yılında kesinleşen kadastro işlemleri neticesinde “taşlık” olarak tespit dışı bırakılmıştır. Davacılar, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak adlarına tapuya tescil isteğinde bulunmuşlardır. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Mahkemece iki ayrı tarihe ait hava fotoğrafı jeodezi ve fotogrametri mühendisi yerine konunun uzmanı olmayan orman mühendisi bilirkişiye incelettirilmek suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle, çekişmeli taşınmazın komşusu olan taşınmazların ada ve parsel numaraları belirlenerek bu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarının onaylı örnekleri getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye doğru yukarıda belirtilen şekilde üç farklı tarihe ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, fen bilirkişisi, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisine incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, ziraatçi bilirkişiden taşınmazın mevcut ve geçmişteki niteliği, üzerindeki bitki örtüsü ve toprak yapısı hususlarında, fen bilirkişinden ise taşınmazı komşu parseller ile birlikte gösteren keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve dava tarihine kadar davacılar yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.