YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2927
KARAR NO : 2014/7197
KARAR TARİHİ : 29.05.2014
MAHKEMESİ : İSPİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2012/418-2013/287
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu G.. Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 13 parsel sayılı 2.990,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle H.. S.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. Z.. ve müşterekleri irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 115 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacı H.. Z.. ve müşterekleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan Ü.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle H.. S.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar; çekişmeli taşınmazın öncesinde M… A… ait olduğu, M.. A..’tan miras bırakanları Sabri’nin satın aldığı, miras bırakanlarının ölümü ile taşınmazın kendilerine intikal ettiğini ve kendilerinin zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Tespit maliki H.. S.. mirasçıları olan davalılar usulüne uygun tebligatlara rağmen davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın öncesinde Sabri Zor, ölümü ile de mirasçıları olan davalıların zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava dilekçesinden çekişmeli taşınmazın tamamının dava edildiği anlaşılmasına ve mahkemece de taşınmazın tamamının tapususun iptali ve davacılar adına miras payları oranında tescili yönünde karar verilmiş olmasına rağmen hükme esas alınan ve daha önce açılıp taraf teşkilinden reddedilen dava dosyasındaki 30.11.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda davacı tarafa ait olduğu belirtilen yer (A) harfi ve mavi renkli kalem ile 2.359,52 metrekare olarak gösterilmiştir. Bu durumda çekişmeli taşınmazın tamamının mı yoksa bir bölümünün mü davalı olduğu hususunda tereddüt oluşmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde öncelikle davacılardan taşınmazın tamamını mı yoksa bir bölümünü mü dava ettiklerini sorup açıklığa kavuşturmak, daha sonra mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra etmek suretiyle davacılardan taşınmaz başında hazır bulunmaları halinde dava konusu ettikleri yeri göstermeleri istenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, kimden kime intikal ettiği, davacıların iddia ettiği şekilde murisleri Sabri’nin taşınmazı başka bir şahıstan satın alıp almadığı, almış ise hangi tarihte satın aldığı ve zilyetliğin devredilip edilmediği, taşınmazın davalılar ve miras bırakanları Hadice ile ilgisinin bulunup bulunmadığı, taşınmazın kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, tamamında mı yoksa bir bölümünde mi zilyet olunduğu hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişine de keşfi takibe elverişli krokili rapor tanzim ettirilmeli, daha sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Ü.. G.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.