Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2886 E. 2014/4291 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2886
KARAR NO : 2014/4291
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : ARAÇ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2007/243-2013/29

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Yukarı G.Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 1 ve 145 ada 13 parsel sayılı sırasıyla 4.157,23 ve 3.062,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Y.. B.. adına tespit edilmiştir. Davacı H.. A.., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 142 ada 1 ve 145 ada 13 parsel sayılı taşınmazların davalı Y.. B.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı H.. A.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacının temyiz talebi, yapılan ihtara rağmen temyiz giderlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle mahkemece reddedilmiş, davacı bu kez temyizin reddi kararını süresi içinde temyiz etmiştir.
Mahkemece; yapılan ihtara rağmen temyiz harç ve giderlerinin süresi içerisinde ödenmediği gerekçesiyle davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de davacıya temyiz harç ve giderlerinin 7 günlük yasal süre içerisinde ödenmesi hususundaki ihtarlı teligatın 03.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği davacının da 10.07.2013 tarihinde gerekli giderleri yatırdığı anlaşılmakla, mahkemenin temyiz isteminin reddi kararı kaldırılarak yapılan temyiz incelemesi sonunda;
Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Y.. B.. adına tespit edilmiştir. Davacı H.. A..; satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında dava açmıştır. Mahkemece; davacının verilen kesin süreye rağmen keşif avansını yatırmadığı ve dosyadaki diğer delillere göre de davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Davacı, 04.01.2008 tarihli dilekçesiyle M. K., E. Ş. ve İ. C. isimli üç adet tanık bildirdiği halde, mahkemece hükme esas alman 15.01.2012 tarihli ara kararda bu tanıklara davetiye tebliği için tebligat masrafı ve tanıklık ücreti yatırılması gereği düşünülmemiştir. Bu şekilde masraf yatırılmamış olması halinde keşiften haberdar olmayan tanıkların yokluğunda yapılacak keşiften sonuç alınamayacağına göre belirtilen ilkelere uygun olmayan ara kararının usulüne uygun olduğundan söz edilemez. Yasada öngörülen şekle uygun olmayan bir ara karara dayanılarak keşif deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilemeyeceği gibi yapılamayacağı önceden belli olan keşif için taraflara külfet yüklenilmesi de isabetsizdir. Davacı H.. A..’nun temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.