YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2881
KARAR NO : 2014/3905
KARAR TARİHİ : 04.04.2014
MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2012
NUMARASI : 2011/469-2012/19
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Belediye vekili; davalı Hazinenin adına kayıtlı ve üzerinde 2981/3290 sayılı Yasa’lar kapsamında yapılaşmalar bulunan 3264 parsel sayılı taşınmazın, belediyece yapılan ıslah imar planları ile aynı Yasa kapsamında imar uygulamasına tabi tutularak ifraz edildiğini, oluşan 395 ada 8 parsel sayılı ve üstündeki gecekondu nedeniyle tapu tahsis belgesi düzenlenmiş taşınmazın, 3290 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Yasa’nın 10/son maddesi uyarınca belediyeye devri gerekirken davalı idarenin bundan kaçındığını, devir isteminin reddi yönündeki idari işlemin de idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı K.. B.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2981 sayılı Yasa’nın 10/son maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 395 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, 3264 sayılı parselin ifrazından oluştuğu ve davalı Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve sicil kaydının beyanlar hanesinde mevcut “tapu tahsis belgesi verildi” ve “bina N.. E.’e aittir” şeklindeki belirtmelerin 27.09.1994 tarihinde terkin edilmiş olduğu görülmektedir. Öte yandan, dava dilekçesine N. E.adına düzenlenen tapu tahsis belgesinin eklendiği ve çekişmeli taşınmazın üzerinde tapu tahsis belgeli gecekondu bulunduğunun ileri sürüldüğü; mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda da, dava konusu taşınmazın N. E. adına tahsisli olduğu bildirilmiştir. O halde; sicil kaydındaki tahsis ve muhdesat belirtmelerinin neden terkin edildikleri dayanak belgeler getirtilerek araştırılmadan ve N. E..’ün tapu tahsis belgesinin iptal edilip edilmediği üzerinde de durulmadan karar verilmiş olması isabetsizdir. Diğer taraftan; İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 29.12.2005 tarih ve 2004/556 Esas, 2005/2194 Karar sayılı ilamı ile “Hazineye ait taşınmaz malların ıslah imar planında ticaret+konut alanında kaldığından bahisle davacı belediyeye devrinin uygun görülmediğine ilişkin 20.09.1999 tarih ve 031100 sayılı işlemin iptaline karar verildiği ve bu kararın deracattan geçmek suretiyle kesinleştiği görülmekte ise de; dosyaya sunulan yazışmalardan davacı idarenin 2981 sayılı Yasa’nın 10/son maddesi uyarınca davalı Hazineden hangi taşınmazlar hakkında devir talebinde bulunduğu; farklı bir ifadeyle iptal edilen 20.09.1999 tarih ve 031100 sayılı işlemin hangi taşınmazlarla ilgili olduğu net bir şekilde anlaşılamamaktadır. Öyleyse İdare Mahkemesi ilamının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi gerektiği de açıktır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı üzere dava konusu taşınmazın sicil kaydındaki belirtmelerin terkinine ilişkin dayanak bilgi ve belgelerin getirtilmesi, tapu tahsis belgesi sahibinin tapu tahsis belgesinin iptal edilip edilmediğinin ilgili idarelerden araştırılması, idari yargı yerinde iptal edilen 20.09.1999 tarih ve 031100 sayılı işlemin kapsamında çekişmeli taşınmazın bulunup bulunmadığının açıkça ortaya konulması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.