YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2873
KARAR NO : 2014/4290
KARAR TARİHİ : 10.04.2014
MAHKEMESİ : İNCESU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2011
NUMARASI : 2010/214-2011/251
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu K. Mahallesi çalışma alanında bulunan 369 ada 32, 127 ve 218, 146 ada 121, 396 ada 46 ve 412 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 8777.35, 12467.98, 3560.41, 3258.64, 4373.76 ve 343.98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. T.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı R.. T.., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve terekenin mirasçılar arasında taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı R.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde gider avansının yatırılmadığı ve mevcut delil durumuna göre de davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Yargılama sırasında 18.10.2011 tarihili oturumda davacı tarafa 6100 sayılı HMK’nın 120. maddesi uyarınca gider avansının yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Dava 02.02.2010 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 114/g maddesinde ise, gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. 02.02.2010 tarihinde açılan davada, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihi itibari ile davanın ilk aşaması olan dilekçeler teatisinin uzun süre önce tamamlandığı ve “gider avansının yatırılması için kesin süre verilmesine” ilişkin ara kararın verildiği 18.10.2011 tarihi itibari ile tahkikat aşamasına geçildiği ve delillerin büyük ölçüde toplandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda; gerek 6100 sayılı HMK’nın 120. maddesi, gerekse; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 45. maddesindeki düzenlemelere göre; tarifede sayılan gider avanslarının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında mahkeme veznesine yatırılması gereken gider olması nedeni ile dava dilekçesinde tanık, bilirkişi ve keşif deliline dayanmış olan davacı taraf yönünden HMK’nın 120. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle; 1086 sayılı HUMK’nın yürürlükte olduğu 01.10.2011 tarihinden önceki dönemde açılan bu dava için yapılacak masraflar nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK’nın 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir. Diğer yönden kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekir. Kesin süreye ilişkin hükümlerin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında delil avansının hangi işlemler için ve ne miktarda ödeneceği kalemler halinde gösterilip bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile yapılacak işlemle için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece 18.10.2011 tarihli duruşmada belirtilen ilkelere uygun bir ara karar kurulmamış, delil avansının hangi işlemler için ve ne miktarda istendiği açıkça belirtilmemiştir. Yargılamanın geldiği aşama göz önünde bulundurularak sadece HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak yazılı şekilde gider avansı istenmesi yerinde olmadığı gibi yöntemince belirlenmeyen kesin süreye uyulmaması nedeni ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı R.. T.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.