Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/2837 E. 2014/2690 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2837
KARAR NO : 2014/2690
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : ERCİŞ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 1983/8-2013/2

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında Ş. Köyü çalışma alanında bulunan 12 parsel sayılı 41000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı İ.. I.. ve müşterekleri adlarına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın mera ve yaylak vasfında olduğunu iddiasına, davacı A.. D.. tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davaların reddine, çekişmeli 12 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu çayır niteliğinde bulunduğu ve davalı taraf lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğrafları getirtilip bu fotoğraflarda taşınmazın hangi nitelikte olduğu tespit edilmemiş, paftaya göre çevresindeki alanın kır niteliği ile tespit dışı bırakıldığı bu bölümün tespitten sonra mera olarak 104 parsel adını aldığı öncesinin mera olup olmadığı ve çekişmeli taşınmaz ile arasında sabit nitelikte doğal veya yapay bir sınır yeri olup olmadığı irdelenmemiş bir yerel bilirkişi beyanı ile yetinilmiştir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru beşer yıllık iktisap evresini ve öncesini kapsayacak şekilde evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında fen bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, çekişmeli taşınmazın çevresindeki 104 parselin öncesi itibariyle mera olup olmadığı, aralarında sabit sınır niteliğinde doğal veya yapay sınır yerlerinin bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tespite aykırı durum tespiti halinde tespit bilirkişileri tanık olarak dinlenmeli çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, taşınmazın harici gözlemi keşif tutanağına aktarılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumu komşu parselinde niteliğini kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.